2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çağımızın Gizli Tehlikesi: “bilgisayar Oyunu Bağımlılığı”
MAKALE #10231 © Yazan Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA | Yayın Ocak 2013 | 6,657 Okuyucu
Yüzyılımızda yaşanılan teknolojik gelişim neticesinde yaygınlaşan internet kullanımı ve sanal ortamlar birçok kişinin yaşamını daha kolay ve keyifli yaptı, fakat yaşanılan bu değişim ve dönüşüm “her nimetin bir külfeti vardır” sözünü doğrularcasına kullanıcılarına yönelik son derece sinsi ve zararlı etkileri de beraberinde getirdi. Bunlardan en bilineni -özellikle çocukları ve ergenleri etkileyen- aşırı düzeyde bilgisayar oyunları oynamak oldu. Başlangıçta masum bir alışkanlık gibi görünen bu durum, zaman içinde “bağımlılık” şeklinde ifade edilmeye başladı.

Bu yazının amacı “21. yüzyılın hastalığı” olarak bilinen bilgisayar oyunu bağımlılığının iç dinamiklerini açıklayarak bu durumun nedenselliği, etkileri ve çözüm yolları konusunda okuyucuları bilgilendirmektir.

Bağımlılık Nedir?

“Bağımlılık” en genel anlamıyla kişinin iradesinin devre dışı kalarak, zarar verici herhangi bir uyaranı tüm zararlarına rağmen kullanmaya devam etmesi, bırakamaması, o uyaranı bırakması durumunda ise bir takım yoksunluk belirtileri yaşayarak tekrar kullanma eğiliminde olması durumudur. Eğer herhangi bir durum “bağımlılık” olarak nitelendiriliyorsa orada üzerinde ciddi durulması ve acil önlem alınması gereken bir durum var demektir çünkü bağımlılık müdahale edilmediği takdirde kişilerin hayatlarını fiziksel, davranışsal, duygusal, sosyal, akademik ve ilişkisel anlamda etkileyeceğinin işaretidir.

“Bağımlılık” olgusunu ruhsal olarak incelediğimizde şu şekilde bir durum söz konusudur: Her insanın içinde iki temel benlik durumu mevcuttur. Bunlardan biri “Haz benliği (haz egosu)” diğeri ise “Gerçeklik benliğidir (gerçeklik egosu)” . “Haz benliği” daha çok arzuların ön planda olduğu, tutarsız, hayalperest, uçarı, daha çok duyguların etkisinde kalan bir benlik (ego) türüdür. “Gerçeklik benliği” ise daha sağduyulu, mantıklı, gerçekçi, tutarlı ve gerektiğinde iradeyi ortaya koyan benlik türüdür. Bu iki benlik her insanda var olmakla beraber farklı alanlarda bir iç çatışma halindedirler. Örneğin, zararlı ancak haz veren herhangi bir aktivitede haz benliği güçlü bir kişi o aktiviteye meyil eder, gerçeklik benliği güçlü olan bir kişi ise daha sağduyulu davranacağı için, haz benliği istese bile, o aktiviteyi gerçekleştirmekten kendini alıkoyabilir. Buradaki kilit nokta ise kişinin yaşamında bu iki benlikten hangisi daha sık devredeyse tüm ruhsal sistemine hâkimiyetleri de o derece fazla olmaktadır. Bağımlılık sürecinde ise haz benliğinin daha çok devrede ve ruhsal sisteme büyük oranda hâkim olduğu söylenebilir. Bağımlı olunan nesne ya da aktiviteye karşı bir süre sonra “gerçeklik benliği” etkisini yitirir.

Bilgisayar Oyunları ve Bağımlılık

Alkol, sigara, uyuşturucu, kumar vb. alışkanlıklar bağımlılık yapan ve bağımlılık riski taşıyan uyarıcılar olarak kabul görmektedir. Günümüzde bilgisayarın ve internetin yaygınlaşmasıyla en az diğer uyarıcılar gibi tehlikeli ve bir o kadar da yaygın bir bağımlılık türü olan “bilgisayar oyunu bağımlılığı” gündeme geldi. İlk zamanlarda masum ve zararsız olarak değerlendirilen bu bağımlılık özellikle son yıllarda bağımlı olanlarda yarattığı etkiler göz önünde bulundurulduğunda müdahale hatta tedavi gerektiren bir durum olarak kabul görmeye başladı. Çünkü oyun ya da internet bağımlılığı nedeniyle kişilerin ve ailelerin hayatları ciddi anlamda etkilendiği gibi bu bağımlılık yüzünden toplumda son derece trajik olaylar baş göstermeye başladı. Örneğin İngiltere’de yaşayan 20 yaşındaki video oyunu bağımlısı genç 12 saat boyunca durmadan oyun konsolunun başından kalkmayınca hayatını kaybetti. Fransa’da oyun bağımlısı olan biri, oynadığı oyuna kendisini fazla kaptırınca Counter- Strike isimli bilgisayar oyunundaki rakibini gerçek hayatta buldu ve göğsünden bıçakladı. Kanada’da 15 yaşındaki bir genç ailesiyle bilgisayar oyunu yüzünden kavga etmesi sonucu evden kaçtı ve sonrasında ölü bulundu.

Bilgisayar oyunu bağımlılığının kişiler ve aileleri üzerinde etkileri


Birçok bağımlılıkta olduğu gibi bilgisayar oyunu bağımlılığında da bağımlı olan bireyler hem kendi yaşamlarını hem de ailelerinin yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Bu bağımlılık türünden muzdarip kişiler genellikle çocuklar ve ergenler olduğu için kendileri oyun karşısında saatler geçirirlerken aileler bu duruma üzülmekte, öfkelenmekte ve kendilerini bu durum karşısında çaresiz hissetmektedirler. Çocuklarının bu alışkanlıkları onların okul yaşamlarını, derslerini, sosyal hayatlarını, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını derinden etkilemekte ve bu durum aileleri tarafından çok net bir şekilde görülmektedir. Başlarda bu durumun farkında olmayan ve kendisini sanal dünyanın büyüsüne kaptıran çocuk ve ergenler ise önlem almadıkları takdirde bir süre sonra acı gerçekle yüzleşmek zorunda kalmaktadırlar. Notlarının kötüleşmesi, devamsızlık sorunları, arkadaşlık ilişkilerinin bozulması, uykusuz kalma, derslerden sıkılmak gibi sorunlar çocukların ana gündemleri haline gelmektedir.

Bahsedilen güncel sorunlara ek olarak bu tür bağımlılığın çocuklar üzerinde etkileri uzun yıllar sürebilecek sonuçlar da doğurmaktadır. Bu etkiler özellikle onların dikkat ve konsantrasyon gibi zihinsel becerileri üzerinde olmaktadır. Şöyle ki; çocukların oynadıkları oyunlar genellikle son derece hareketli, heyecan veren, hızlı akan, ani değişimleri olan, ödül kazandıran ya da kaybettiren sanal ortamlardır. Böyle bir ortama defalarca maruz kalan insan zihni bir süre sonra gerçek hayatta da buna benzer olaylarla karşılaşma beklentisinde olur, oysaki gerçek hayat oyundakilerin aksine son derece durağan ve az hareketlidir. Okul dersleri ve ödevler ise tam tersi bir sabır ve sebat gerektiren durumlardır. Hal böyle olunca, sanal dünyanın hızlılığına alışmış bir zihne sahip çocuk bir süre sonra ödev yapma, ders dinleme, kitap okuma gibi ona göre son derece “sıkıcı” ya da “renksiz” olan faaliyetlere alışmakta zorlanmakta, ister istemez o sanal âlemin renkliliğine ve hareketliliğine dönme ihtiyacı hissetmektedir. Bu durumu kısıtlamaya ya da engellemeye yönelik aileden ya da çevreden bir etkiye maruz kaldıklarında ise son derece asabi olmakta ve öfkeyle tepki vermektedirler çünkü temelde dürtü kontrolü sorunu olan bu bağımlılık kişilerin olaylara tahammül eşiklerini de oldukça düşürmüştür. Sonuç olarak böyle bir olgu çocuğun okul yaşamını, hatta geleceğini son derece olumsuz etkilemektedir.

Çocuk ve ergenlere ek olarak bilgisayar oyunları yetişkin kişilerin hayatlarını da etkilemektedir. Bağımlılık yapan bazı oyunlardan kendilerini alı koyamayan bu yetişkinlerin iş performansları düşmekte, evlilik sorunları yaşamakta hatta bu bağımlılıkları yüzünden kişiler işten çıkarılma ve boşanma gibi durumlarla karşılaşmaktadırlar.

Bilgisayar oyunu bağımlılığının nedenleri

Oyun bağımlılığın nedenleri sosyal, fiziksel ve ruhsal olmak üzere üç farklı açıdan ele alınabilir. Öncelikle sosyal nedenlerden bahsedilirse; İnternet ve bilgisayar kullanımı günümüzde oldukça ulaşılabilir olmaya başladı. Eskiden sosyo-ekonomik düzeyi yüksek ailelerin çocuklarının erişebildiği bu uygulamalar, internet cafelerin artması, evlerde bilgisayar ve internet erişimin kolaylaşmasıyla son derece yaygın bir durum olarak ortaya çıkmıştır. Böylelikle çocuk ve ergenlerin okulda ve sokakta Bilgisayar oyunu piyasasının ve çeşitliliğin de son derece bol olduğu bir ortamda çocukların paylaşımları daha çok oyunlar üzerine olmaktadır. Böyle bir durumda ister istemez birçok çocuk diğer arkadaşları gibi oyunlara erişmek ya da onlardan haberdar olmak ihtiyacı içerisine girmektedir. Bunu fark eden aileleri de çocuklarını bu imkândan mahrum etmemek için son derece iyi niyetli bir şekilde onların bu ihtiyaçlarını karşılama eğilimi içerisine olmaya başladılar. Hatta birçok ailele bilgisayarın çocuklarını dışarıdaki tehlikeli kişi ve ortamlardan koruyacağını ve evde onları kontrol altında tutacaklarını düşündükleri için başlangıçta bu imkânı gönül rahatlığıyla onlara sundular. Ancak bu ailelerde çocuğun sosyal bir ihtiyacını karşılamak ve onu dışarıdaki tehlikelerden korumak amacıyla başvurulan bu durum, önlem alınmadığı için bir süre sonra kontrolden çıkarak tam tersi bir şekilde çocuğun sosyalliğini olumsuz etkileyen ve birçok başka tehlikeye zemin hazırlayan bir tablo olarak ortaya çıktı.

Bilgisayar oyun bağımlılığın bir diğer nedeni fizikseldir. Beyinde salgılandığı zaman insanın haz duymasına neden olan bir takım hormonlar vardır. Dopamin hormonu bunlardan biridir. Bu hormon, kişi keyif veren çeşitli aktivitelerle uğraş halindeyken ya da ödüllendirildiğinde salgılanır. Bilgisayar oyunu oynamak başlangıçta keyifli bir aktivitedir ve insana bir haz verir. Bunun yanı sıra oyunlar genelde ödül-ceza sistemlerine dayalıdır. Oyunlarda bulunan ödüllendirme sistemi başlangıçta oldukça cezp edicidir ve puan, sanal para, altın, silah, karakter gücü vb. gibi sembolik nitelik taşıyan ödüllere ulaşmak konusunda insanlar güdülenir. Bunun neticesinde beyinde sürekli bir dopamin salgılanışı başlar ve kişi farkında olmadan oyuna karşı bir bağımlılık geliştirir.

Bilgisayar oyunu bağımlılığına yol açan bir takım ruhsal nedenler de vardır. Bağımlılık en derinde kişinin ruhsal bir boşluğunu doldurma çabasıdır denebilir. Yapılan klinik gözlemlerde oyun bağımlısı olan kişilerin genelde özgüven sorunu yaşayan, sosyal ilişkiler kurmakta ve kendini ifade etmekte zorlanan, kendilerini değersiz gören kişiler olduğu görülmüştür. Bu sorunlara çözüm bulamayan ya da sorunlarla baş etmekte zorlanan bu kişiler kendilerini daha güvende ve mutlu hissedecekleri ama gerçeklikten kopuk bir ortamı oyunlarda oluşturma şansı bulabiliyorlar. Oyunlardaki arkadaşlarıyla kendi kimliğini saklayarak sosyal hayatta kurmadıkları ilişkileri kurabiliyor ya da oyun karakteri ile aşırı özdeşim kurarak normal zamanlarda gösteremeyeceği cesaretin ya da girişimlerinin misliyle fazlasını oyun karakterleri sayesinde sanal olarak göstererek kendilerini değerli ve yeterli hissedebiliyorlar.

Bilgisayar Oyunu Bağımlılığının Tedavisi ve Psikoterapisi

Bilgisayar oyunu bağımlılığının bazı vakalarda kontrol edilmesi ve tedavisi oldukça zor bir durum olduğu fark edilip bu bağımlılığa yönelik çeşitli hastanelerde klinikler bile kurulmuştur. Bu yerlerde uzman doktorlar gözetiminde çeşitli yöntem ve tekniklerle kişiler tedavi edilmektedir. Ancak klinik tedavi gerektirmeyecek düzeyde olan vakalarda alınacak bir dizi önlem ve uygulama ile zaman içerisinde bu durum kontrol altına alınabilir. Bunun için en önemlisi, oyun bağımlısı kişinin bu bağımlılığın zararlarını fark edip bundan kurtulmak için istekli olmasıdır. Aksi takdirde süreç çok zor ilerleyecektir. Kişinin bunu başlarda kabullenmesi genelde mümkün olmamaktadır, fakat devam edildiği takdirde zaman içerisinde zararlarının fark edilip bırakılması ya da azaltılması gerektiği düşünülmeyen bağımlılık yok denecek kadar azdır.

Kişi durumu fark edip değiştirmek için çaba sarf ettiğinde süreç daha kolay ilerlese de bağımlılığın hemen kesilmesi onda bazı yoksunluk belirtileri ortaya çıkmasına neden olur. Bu da tekrar bağımlılığa dönme riskini taşır. Bu duruma engel olmak için kişinin kademeli olarak oyun süresini ve sıklığını azaltmasını sağlamak önemlidir çünkü bağımlılık yaratan her uyaran terk edildiğinde bir boşluk açılır. Burada en etkili yöntem bu boşluğu daha sağlıklı aktivitelerle doldurmaktır. Örneğin kişi oyun oynamadığı zamanı spor yaparak, herhangi bir sosyal aktiviteye ya da kursa giderek doldurabilir.
Üzerinde düşünülmesi gereken temel noktalardan biri de kişinin neden bu oyunlara ihtiyaç duyduğu, yani neden bağımlı olmaya devam etme konusunda ısrarcı davrandığıdır. Bunun birden fazla nedeni olduğu gibi, çoğunlukla bu olgunun altından özgüven problemi, çeşitli ailevi sorunlar, aile içi iletişimsizlik, bir yere ait olamama, sosyal fobi, ebeveynlere yönelik bilinçdışı bir öfke, değersizlik ve yetersizlik duyguları gibi tablolarla karşılaşılması muhtemeldir. Böyle durumlarda altta yatan temel sorunun değişmesi için bir uzmanın müdahalede bulunması gerekebilir. Genellikle bu tür müdahaleler alanda uzman kişiler tarafından aileyle işbirliği içerisinde yapılır. İyileşme süreci ise bağımlılığın şiddet derecesi, yapılan müdahalelerin türü, ailenin desteği ve bağımlı kişinin yaşı ve kişilik yapısına göre farklılık gösterir.

Ümit AKÇAKAYA

Uzm. Psk. Dnş. & Psikoterapist
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çağımızın Gizli Tehlikesi: “bilgisayar Oyunu Bağımlılığı”" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ümit AKÇAKAYA Fotoğraf
Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi140 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'nın Yazıları
► Bilgisayar Bağımlılığı Psk.Dnş.Nilgün SARI
► Bilgisayar Bağımlılığı Psk.Cihangir ACAR
► Bilgisayar Bağımlılığı Psk.Ziya ÜNLÜTÜRK
► İnternet ve Bilgisayar Bağımlılığı Psk.Dnş.Tuğba ŞENDİR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çağımızın Gizli Tehlikesi: “bilgisayar Oyunu Bağımlılığı”' başlığıyla benzeşen toplam 47 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Erich Fromm ve 'olmak' Mayıs 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:16
Top