İlişkide Tehlike Sinyalleri
İLİŞKİDE TEHLİKE SİNYALLERİ;
Bazı ilişkiler acele ile karar verilmiş, düşünülmemiş, bir önceki bitmiş ilişkinin yaratmış olduğu boşluk duygusunun vermiş olduğu yoksunluk ve bunaltı ile oluşturulmuş olup,çoğu zaman bu ilişkilerin sonunun hüsran olması ve derin bir hasar bırakması muhtemeldir. Bazı kişiler eski ilişkilerin yerine ikame ilişkiler yaratır ve onları yaşamaya başlarlar.Bu ilişkilerin bir kısmı gelişmeye ve yapıya dönüşmeye aday bir kısmı da(bana göre büyük bir kısmı) hüsranla sonuçlanmaya mahkumdur. Çünkü her ilişki ve ilişki ortaklığı özeldir. Eğer bir ilişki bir önceki biten ilişkinin devamı gibi algılanırsa ya da bu şekilde yürütülmeye çalışılırsa bir önceki yapıyı bir sonraki yapının içine uydurmaya çalışılırsa sonuçta hayal kırıklığı ve ilişki ortağına yapılan haksızlıktan başka bir şey olmayacaktır. Bunun sonucunda oldukça zorlama bir ilişki ortaya çıkar.
Bazen de bir önceki biten ilişkide yaşanan bazı olayların etkisi ile fazla önlem alınır ya da fazla kontrolsüzce hareket edilir. Doğal olarak ilişki ortağı bunu anlamakta güçlük çeker, anlaşılması zor bazı engellerin aşılması gerekecektir. Bir sonraki ilişki bir öncekinin rövanşı olmamalıdır. Bu yeni ilişkiye haksızlık etmek ve yaşamda zaman kaybına dönüşür. Özellikle bu zorlama ilişkilerde ilişkinin çok sağlıklı olmayacağına dair bazı tehlike sinyalleri belirmeye başlar. Eğer bireylere bu sinyallere rağmen bunları göz ardı edip devam ederlerse zincire bir başarısız ilişki halkası daha eklenir.
Her başarısız ilişkinin vereceği etki katlanarak bireyi etkiler ve çaresizlik duygularını doğurur ve bireyin düşüncelerinde çıkmazı yaratır.
İlişki genel itibariyle bir tercihtir, bir seçimdir. Her bireyin- eğer işin içinde zorlama ve baskı yoksa- ilişkilerini seçme nedenleri vardır. Bu ilişkiler bizim bilincimizde olmayan bir çok gerekçenin rol oynamasıyla belirlenir, şekillenir.
Bazen bir kişinin gülüşü,sevecenliği,şefkati,bir mimiği, jesti bizde geçmişe dair çağrışımlar yapar ve aradığımızı bulduğumuzu zanneder ve elimizi çabuk tutmakta acele ederiz. Acelenin sonunda düşünülmeyen içe bakılmadan iç sesimizi dinlemeden bir takım kararlar almamıza neden olur. Ve bu kararlar çoğu zaman geri dönülmez ya da dönülse bile ağır bedeller ödedikten sonra geriye dönülen durumlar yaratır. Unutmamalıyız ki her zaman ‘En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir ‘ sözü geçerli değildir. Bu bedelleri bazen çok uzun yıllar öderiz, hastalanır ve yardım almak zorunda kalabiliriz.
Acele edilmiş, beklentilerin hesaba katılmadığı, sağlıklı olup olmadığı ya da sağlıklı olup olamayacağı sorgulanmayan ilişkiler içinde;
1) İlişkiyi zedeleyen kıskançlık
2) İlişki ortağını sosyal ortamdan izole etme
3) Gerçekçi olmayan beklentiler
4) Sorunlar ve hatalar için sürekli suçlayıcı ve aşağılayıcı tutum
5) İlişki içinde ani duygu dalgalanmaları
6) Şiddet tehditleri, öfke patlamaları.
7) Cinsel ilşkide güç kulanımı
8) Aşağılayıcı, küçültücü sözler, hakaretler,alay etme.
9) Eşlerden birinin alkol ve uyuşturucu probleminin olması.
10) Alkol ve uyuşturucunun etkisi altında şiddet tehdidi ya da uygulanması ve daha sonra bundan pişmanlık duyma.
11) Arkadaşlarınız ve aileniz hakkında olumsuz şeyler söyleme, hakaret etme.
12) Sürekli denetlenme ve izlenme.
13) Duygusal istismar; bağırmak, suçlamak, utandırmak, kontrol etmek, sindirmek, izole etmek gibi davranışları içerir. Fiziksel istismarda kırık kemikler, morarmış gözler vardır, duygusal istismarda ise korku ile bakan gözler, tedirginlik, unutkanlık, kararsızlık, yanlış bir şey yapma korkusu, kararlarına güvenememe, değersizlik duyguları söz konusudur.
Aşağıdaki belirtiler duygusal istismara uğrayan bir kişinin maruz kaldığı durumun şiddetini kendisinin değerlendirebilmesine olanak sağlayabilir;
-Eşinizden korkuyor musunuz?
-Eşiniz sizi, sık sık eleştirip, başkalarının yanında ya da yalnızken sizinle alay ediyor mu?
- Eşiniz maddi manevi kaynaklara erişmenizi engelleyip sizi kısıtlıyor mu?
-Eşiniz, aileniz ve arkadaşlarınızla ve diğer sosyal gruplarla görüşmenize izin vermiyor mu?
-Eşiniz evdeki eşyaları, nesneleri kırıp tahrip ediyor mu?
-Eşinizle tartışmayı uzatmamak için arzu etmediğiniz halde cinselliği yaşamak zorunda hissediyor musunuz?
-İlişki içinde kendinizi sıkışıp kalmış hissediyor musunuz?
Yukarıdaki belirtiler duygusal istismar ve psikolojik şiddetin göstergeleridir. Duygusal istismara maruz kalmak kişide derin ve yavaş ilerleyen, kalıcı ruhsal ve ilişkisel hasarlar bırakan ve fiziksel şiddet kadar etkili ve ele alınması gereken bir durumdur. Kişide kabul edilmiş bir çaresizliğe yol açan, düşük bir özgüvenle kalitesi düşük bir hayatı sürdürmek zorunda bırakan bu durum çoğunlukla kişi tarafından fark edilemediği için oldukça uzun dönem süreklilik gösterir.
Bazı ilişkiler acele ile karar verilmiş, düşünülmemiş, bir önceki bitmiş ilişkinin yaratmış olduğu boşluk duygusunun vermiş olduğu yoksunluk ve bunaltı ile oluşturulmuş olup,çoğu zaman bu ilişkilerin sonunun hüsran olması ve derin bir hasar bırakması muhtemeldir. Bazı kişiler eski ilişkilerin yerine ikame ilişkiler yaratır ve onları yaşamaya başlarlar.Bu ilişkilerin bir kısmı gelişmeye ve yapıya dönüşmeye aday bir kısmı da(bana göre büyük bir kısmı) hüsranla sonuçlanmaya mahkumdur. Çünkü her ilişki ve ilişki ortaklığı özeldir. Eğer bir ilişki bir önceki biten ilişkinin devamı gibi algılanırsa ya da bu şekilde yürütülmeye çalışılırsa bir önceki yapıyı bir sonraki yapının içine uydurmaya çalışılırsa sonuçta hayal kırıklığı ve ilişki ortağına yapılan haksızlıktan başka bir şey olmayacaktır. Bunun sonucunda oldukça zorlama bir ilişki ortaya çıkar.
Bazen de bir önceki biten ilişkide yaşanan bazı olayların etkisi ile fazla önlem alınır ya da fazla kontrolsüzce hareket edilir. Doğal olarak ilişki ortağı bunu anlamakta güçlük çeker, anlaşılması zor bazı engellerin aşılması gerekecektir. Bir sonraki ilişki bir öncekinin rövanşı olmamalıdır. Bu yeni ilişkiye haksızlık etmek ve yaşamda zaman kaybına dönüşür. Özellikle bu zorlama ilişkilerde ilişkinin çok sağlıklı olmayacağına dair bazı tehlike sinyalleri belirmeye başlar. Eğer bireylere bu sinyallere rağmen bunları göz ardı edip devam ederlerse zincire bir başarısız ilişki halkası daha eklenir.
Her başarısız ilişkinin vereceği etki katlanarak bireyi etkiler ve çaresizlik duygularını doğurur ve bireyin düşüncelerinde çıkmazı yaratır.
İlişki genel itibariyle bir tercihtir, bir seçimdir. Her bireyin- eğer işin içinde zorlama ve baskı yoksa- ilişkilerini seçme nedenleri vardır. Bu ilişkiler bizim bilincimizde olmayan bir çok gerekçenin rol oynamasıyla belirlenir, şekillenir.
Bazen bir kişinin gülüşü,sevecenliği,şefkati,bir mimiği, jesti bizde geçmişe dair çağrışımlar yapar ve aradığımızı bulduğumuzu zanneder ve elimizi çabuk tutmakta acele ederiz. Acelenin sonunda düşünülmeyen içe bakılmadan iç sesimizi dinlemeden bir takım kararlar almamıza neden olur. Ve bu kararlar çoğu zaman geri dönülmez ya da dönülse bile ağır bedeller ödedikten sonra geriye dönülen durumlar yaratır. Unutmamalıyız ki her zaman ‘En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir ‘ sözü geçerli değildir. Bu bedelleri bazen çok uzun yıllar öderiz, hastalanır ve yardım almak zorunda kalabiliriz.
Acele edilmiş, beklentilerin hesaba katılmadığı, sağlıklı olup olmadığı ya da sağlıklı olup olamayacağı sorgulanmayan ilişkiler içinde;
1) İlişkiyi zedeleyen kıskançlık
2) İlişki ortağını sosyal ortamdan izole etme
3) Gerçekçi olmayan beklentiler
4) Sorunlar ve hatalar için sürekli suçlayıcı ve aşağılayıcı tutum
5) İlişki içinde ani duygu dalgalanmaları
6) Şiddet tehditleri, öfke patlamaları.
7) Cinsel ilşkide güç kulanımı
8) Aşağılayıcı, küçültücü sözler, hakaretler,alay etme.
9) Eşlerden birinin alkol ve uyuşturucu probleminin olması.
10) Alkol ve uyuşturucunun etkisi altında şiddet tehdidi ya da uygulanması ve daha sonra bundan pişmanlık duyma.
11) Arkadaşlarınız ve aileniz hakkında olumsuz şeyler söyleme, hakaret etme.
12) Sürekli denetlenme ve izlenme.
13) Duygusal istismar; bağırmak, suçlamak, utandırmak, kontrol etmek, sindirmek, izole etmek gibi davranışları içerir. Fiziksel istismarda kırık kemikler, morarmış gözler vardır, duygusal istismarda ise korku ile bakan gözler, tedirginlik, unutkanlık, kararsızlık, yanlış bir şey yapma korkusu, kararlarına güvenememe, değersizlik duyguları söz konusudur.
Aşağıdaki belirtiler duygusal istismara uğrayan bir kişinin maruz kaldığı durumun şiddetini kendisinin değerlendirebilmesine olanak sağlayabilir;
-Eşinizden korkuyor musunuz?
-Eşiniz sizi, sık sık eleştirip, başkalarının yanında ya da yalnızken sizinle alay ediyor mu?
- Eşiniz maddi manevi kaynaklara erişmenizi engelleyip sizi kısıtlıyor mu?
-Eşiniz, aileniz ve arkadaşlarınızla ve diğer sosyal gruplarla görüşmenize izin vermiyor mu?
-Eşiniz evdeki eşyaları, nesneleri kırıp tahrip ediyor mu?
-Eşinizle tartışmayı uzatmamak için arzu etmediğiniz halde cinselliği yaşamak zorunda hissediyor musunuz?
-İlişki içinde kendinizi sıkışıp kalmış hissediyor musunuz?
Yukarıdaki belirtiler duygusal istismar ve psikolojik şiddetin göstergeleridir. Duygusal istismara maruz kalmak kişide derin ve yavaş ilerleyen, kalıcı ruhsal ve ilişkisel hasarlar bırakan ve fiziksel şiddet kadar etkili ve ele alınması gereken bir durumdur. Kişide kabul edilmiş bir çaresizliğe yol açan, düşük bir özgüvenle kalitesi düşük bir hayatı sürdürmek zorunda bırakan bu durum çoğunlukla kişi tarafından fark edilemediği için oldukça uzun dönem süreklilik gösterir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "İlişkide Tehlike Sinyalleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden |
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
