2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Tükenmişlik Sendromu
MAKALE #12508 © Yazan Dr.Necati ÇOBANOĞLU | Yayın Nisan 2014 | 3,938 Okuyucu
TÜKENMİŞLİK SENDROMU:

Tükenmişlik sendromu günümüzün en önemli sorunlarından biridir. Kişinin günlük hayatını, çalışma gücünü, işverimini ve insan ilişkilerini ciddi oranda etkiler. Günler geçtikçe işle ilgili istek, güç, gayret, olumlu duygu ve davranışlarını gittikçe azalarak, kişinin yetersiz ve başarısız olmasına neden olur.

Bu ilgi ve istek kaybı ile birlikte kişide genel bir enerji kaybı olur.Kendisi ile ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, yetersizlik ve başarısızlık duyguları gelişir. Bunlara ek olarak, başkalarına karşı da ilgi kaybı, negatif duygu ve davranışlar ortaya çıkar. İşte bütün bunlar kişiyi çevreden uzaklaşmaya, kişilerarası ilişkilerde çatışmaya veya kendi içine kapanmaya zorlar.

Tükenmişliğin getirdiği bu genel enerji kaybı, kişide fiziksel olarak kronik yorgunluk ve bir takım bedensel yakınmalarla kendini gösterir. Hem duygusal hem de fiziksel kayıplar kişide çaresizlik, ümitsizlik, özgüven eksikliği oluşturarak duygusal ve zihinsel tükenmeye de neden olur. Dolayısıyla kişi sorumlu olduğu görevleri sürdüremez hale gelir, insan ilişkileri tamamen bozulabilir.

Tükenmişlik birbiri içine geçmiş 4 evreden oluşan bir süreçtir:
Birinci evresi mükemmeliyetçilik evresi olarak tanımlanır. Bu evrede kişi yaptığı işte zorlandığını, işin altıda ezildiğini fark ettikçe kendi gücünü en üst düzeyde kullanmaya çalışarak, açığını kapatma ve bu durumdan çıkma çabasına girer. Bu sırada yüksek bir umut ve enerji ile doludur ve bu nedenle kendi gerçeğine, kapasitesine ve şartlarına uymayan boyutlarda beklentiler içine girer. Bu evrede kişi için mesleğini ya da o sıradaki sürdürdüğü uğraşısı her neyse, onu her şeyin önünde tutarak uykusuzluğa, gergin çalışma ortamlarına katlanır. Kendine ayırması gereken zaman ve enerjiden çalarak gücünü tamamen bu amaç için harcar. Bunu sağlarken de aşırı bir uyum çabasına girdiğinden ve kendi enerjisini aşırı tükettiğinden habersizdir. Ancak bu süreç giderek yorucu olmaya başlar ve kişi bitmeye başlar.

İkinci evre isteğinin ve umudunun azaldığını hissetme evresidir. Verdiği savaşın beklentileri karşılamadığını, karşılaştığı güçlüklerden, daha önce umursamadığı ya da yok saydığı bazı noktalardan giderek rahatsız olmaya başladığını görerek duygusal olarak çöküş içine girdiğini fark eder.

Engellenme adı alan bu 3. evrede kişi karşılaştığı tüm olumsuzlukları değiştirmenin zorluğu karşısında kendisini engellenmiş ve çaresiz hisseder. Bu durumda kişi içinde bulunduğu durumdan çıkmak için tüm yolları denerse de yetersiz kalır. Ortaya uyum bozucu savunmalar çıkar ve kişinin sorunla başa çıkma gücünü daha da bozarak tükenmişliği daha da belirgin hale getirir. Bu dönem gittikçe kişinin kaçınma davranışı geliştirmesine ve kendini geri çekmesine, kişilik özelliklerine bağlı olarak değişik davranışsal tepkiler göstermesine neden olur. Ani öfkelenmeler, karşı çıkmalar, umursamama, ya da aşırı tepki gösterme, şüphecilik gibi güven sorunları ile uyku - iştah bozuklukları ve diğer fiziksel hastalık belirtileri, özellikle de kaygı endişe halinin oluşturduğu kalp(çarpıntı) solunum(hava açlığı) ve mide-barsak sistemine ait(karın ağrıları,ishal) belirtiler gözlenebilir.

Tüm çabaların boşa çıkması ise zamanla kişiyi bir tepkisizliğe götürür ki, işte bu 4. ve son dönem olan tepkisizlik evresidir. Bu evrede çevresel olaylara duygusal olarak tepki vermede azalma, donuklaşma ve duyarsızlaşma ortaya çıkar. Belirgin bir umutsuzluk hali ve daha önceden inanılan değerlere karşı derin bir inançsızlık hakim olur. Kişinin mesleki ve toplumsal iletişim performansı tamamen düşebilir. Bu dönemde işe gitmeme, rapor arayışı içine girme, istifalar, bakım verdiği kişilere karşı ilgisizlik, görevini yerine getirememe sık görülür.

KİMLERDE DAHA FAZLA TÜKENMİŞLİK SENDROMU GÜRÜLÜR?(KİMLER DAHA ÇOK RİSK ALTINDADIRLAR)

Kronik hastalığı veya fiziksel engeli olanlar, kronik bir hastaya, zihinsel ya da fiziksel bir engelliye ya da yaşlı bakıma muhtaç birine bakım verenler, sağlık ve eğitim sektörleri gibi insan ile doğrudan ilgilenen mesleklerde çalışanlar, baskı, engellenme, şiddete maruz kalma ve benzeri zorlanma koşulları altında uzun süre yaşamak durumunda kalanlar ve bu sayılan durumlara daha fazla maruz kalmaları nedeni ile de özellikle kadınlar daha fazla risk altındadırlar.

Kişinin kişilik özellikleri, yaşı, cinsiyeti, aldığı eğitim, sorunlarla başa çıkma kapasitesi ve yöntemleri, medeni hali, sosyal desteği, işinden maddi-manevi doyum durumu, işin riskleri, zorlukları, tehlikeleri, tehdit unsuru olabilecek diğer etkileri ve işverenin yapısı, adaletsizliği, sunduğu imkanlar gibi özellikler, tükenmenin ortaya çıkıp çıkmayacağını belirleyen etkenlerdir. Evlilik gibi sosyal desteğin varlığı, işinde deneyimin ve sorun çözme becerisinin artışı, çalıştığı işe olan ilgi ve sevgisi, iş ya da zorunlu olarak yaptığı eylem dışında kendisi için yaptığı faaliyetler ise tükenmeyi durdurabilecek ya da riski azaltabilecek özellikler olarak sıralanabilir.

GEREKLİ TEDBİRLER ALINMAZ İSE SONUÇLAR NE OLUR?

Tükenmişlik sendromu uygun zamanda fark edilip önlenmediğinde çoğunlukla iş kaybı, maddi kayıplar, ailevi sorunlar ve diğer ilişki güçlükleri, dolayısıyla yalnız kalma gibi manevi kayıplar, alkol-sigara ve diğer madde kullanım bozuklukları, fizyolojik ve psikolojik belirtilerle giden somatoform bozukluklardan depresyona kadar giden çeşitli psikiyatrik hastalıklarla sonuçlanabilir.

ALINABİLECEK TEDBİRLER NELERDİR?

Burada kişiye ve çalıştığı kuruma bağlı olarak iki yönden alınacak önlemlerden söz etmek gerekir. Kişinin özellikle 2. evreden itibaren yüklenme durumunu fark etmeye başlamasıyla birlikte, kendine zaman ayırması, işini eve taşımaması, bir bakım veriyorsa yardımcı edinmesi, iş ya da sorumlu olduğu uğraşı dışındaki ilgi alanına giren keyif verici başka etkinliklere ve sevdiklerine de şans tanıması (sevdiği kişilerle sanatsal etkinlikler, sportif faaliyetler, geziler gibi), gerektiğinde yardım istemeyi bilmesi, zorlanmakta olduğunu ilgili mercilere doğrudan bildirmesi, aralıklı olarak molalar verebilmesi (yıllık izin gibi) ve başa çıkma yöntemleri geliştirme konusunda danışmanlık alması gerekebilir.
Kişilerin yüklenme düzeylerinin azaltılması için iş yerinde de olanak ve kaynakların artırılması, motive edici işlemlerin saptanıp yürütmeye sokulması, var olan sorunların düzeltilmesi, ileride olabilecek sorunların ön görülerek önlemlerinin alınması, işveren olarak belirli aralıklarla çalışanların sorunları ve gereksinimlerinin araştırılması, çözümlerinin ivedilikle bulunarak uygulanması, çalışanlara onlarla ilgili kararlara katılabilme hakkı tanınması, adaletli ve eşit şartlar uygulayan bir idarenin benimsenmesi gerekmektedir.

Tükenmişlik sendromunu önlemek ya da iyileştirmek için takım çalışması oluşturmak bir başka yararlı yöntemdir. İşyerinde sosyal destek amaçlı gruplar kurmak ve toplantılar düzenlemek benzer koşullar altında çalışanların iş ortamlarının zorlukları ve stresle baş etme yöntemleri hakkında karşılıklı fikir alıp vermelerini sağlamak için uygun bir ortam olabilir. Eğitim içerikli uygulamalar bireysel baş etme yöntemlerini geliştirmek amacı ile oluşturulmuş teknikler içermektedir. Tükenmişlik sendromunda yukarıda saydığımız tedbirler dışında, uzman desteği de almak gerekmektedir. Çünkü bu sendromda başta depresyon olmak üzere birçok psikiyatrik hastalık tabloya eşlik etmektedir.

Psikiyatrist Dr.Necati Çobanoğlu
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Tükenmişlik Sendromu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Necati ÇOBANOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Necati ÇOBANOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Necati ÇOBANOĞLU Fotoğraf
Dr.Necati ÇOBANOĞLU
İzmir
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Necati ÇOBANOĞLU'nun Makaleleri
► Polikistik Over Sendromu Prof.Dr.Gürcan KISAKOL
► Lemierre Sendromu Dr.Nail BAMBUL
► Duane Sendromu Op.Dr.Süleyman Mesut KARAATLI
► Fibromyalji Sendromu Prof.Dr.Elif AKALIN
► Polikistik Over Sendromu Op.Dr.Kutlugül YÜKSEL
► Hellp Sendromu Dr.Ayşegül TEZCAN GERMEN
► Piriformis Sendromu Fzt.Ali Serkan ÜNSAL
► Kalça Sıkışma Sendromu Fzt.Vedat ÜLKER
► Torasik Outlet Sendromu (Tos) Fzt.Deniz İŞÇİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Tükenmişlik Sendromu' başlığıyla benzeşen toplam 87 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hipnozu Anlayabilmek Mart 2017
► Patolojik Kumar Oynama Kasım 2014
► Hipnoz Nedir? Nisan 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:00
Top