Bu Kış Sizin İçin Farklı Olsun!
Yazın gelişiyle birlikte her sene çeşit çeşit diyetlere başlıyor, spor salonlarına yazılıyor ve istediğiniz o dar yazlık kıyafetlerin içine girme yolunda kendinizi sıkı bir kampa alıyor, havalar soğumaya başlayıp giysiler kalınlaşınca da diyetleri “esnetmeye” mi başlıyorsunuz? Peki ya dışarıda yağmur yağarken sıcacık yorganın altına girip televizyonda güzel bir film açıp koca bir kase cips yemek kulağınıza nasıl geliyor? Bunlar ister psikolojik diyelim ister alışkanlık danışanlarımda gözlediğim davranışlardan sadece birkaçı.. Benzer bir hikayenin baş kahramanı iseniz, bu hikayeyi sizin için – sizin de işbirliğiniz ile mutlu sonla bitirebiliriz.
SONU DİYETE BAĞLANAN BİR KIŞ İSTEMİYORUZ!
Havaların soğumasıyla birlikte vücudumuz da hem kendisini ısıtacak hem daha çok tok tutacak karbonhidrat ağırlıklı besinler istiyor. Bize kek, kuruyemiş, patlamış mısır diye bağıran bedenimizi susturmamızın tek çaresi yeterli ve dengeli beslenmekten geçiyor.
METABOLİZMANIZI HIZLANDIRIN
Kışın metabolizma ısı ve enerji kaybını minimuma indirmek amacıyla kendini yavaşlatır. Bu nedenle bu aylarda kilo alma riski daha fazladır. Metabolizma hızını arttırmak amacıyla yapmanız gereken ilk şey günlük hareketinizi arttırmaktır. Soğuk havalarda dışarıda yürüme şansı pek olmayacağından imkanı olan kişilerin spor salonlarına yazılmaları, evlerine koşu bandı almaları güzel bir çözümdür. Televizyon izlerken koşu bandında yapacağınız yarım saatlik bir yürüyüş kilonuzun kontrol altında olmasını sağlar. Bu imkanlara sahip değilsek de asansör kullanmamak, eve-işe- bakkala mümkün olduğunca yürüyerek gitmek ,haftada 1-2 kez dans, yüzme gibi enerji sarfı sağlayan bir hobi edinmek de hareketinizi arttırarak metabolizmanızı hızlandırmada ilk adımı atmanızı sağlayacaktır.
Bir diğeri ise ara öğün yapmaktır. Özellikle ikindi öğünü dediğimiz saat 16.00- 17.00 sularında atıştıracağınız beyaz peynirli yağsız bir tost, 1 bardak süt, 1 bardak ayran, 1 porsiyon meyve , 2-3 bisküvi ve ½ bardak süt hem iştah kontrolünüzü sağlar hem de sindirim sisteminizi aktif halde tutarak metabolizmanızı hızlandırır.
HASTALIKLARA SARI- TURUNCU ÇÖZÜM!
Bağışıklık sistemi üzerinde antioksidant özellik gösteren A, C, E vitaminlerinin etkisi büyüktür. A ve C vitaminin temel kaynağı sarı ve turuncu renkli meyvelerdir. Portakal, mandalina, greyfurt gibi narenciyeleri günlük hayatınızdan eksik etmeyiniz. Kış aylarında zenginliğini yaşadığımız bu meyveler hücreleri hem serbest radikallere karşı koruyarak yaşlanmayı ve kanseri önleyici etki gösterir, hem de bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncinizi arttırır.
Ayrıca C vitamini vücutta karnitin sentezi ile de ilişkili olduğundan yağ yakımına dolaylı yoldan etki ederek kilo korumaya yardımcı olmaktadır.
HER DERDE DEVA BALIK
Çoklu doymamış yağ asitlerinden EPA ve DHA’nın en önemli kaynağı olan balık vücudumuz için elzem (vücudumuzda sentezlenmeyen ve dışarıdan almamız gereken) olan aminoasitlerin tamamını içerir. A ve B grubu ( B1, B3, B6, B12) vitaminlerden, antioksidant özellik gösteren Selenyum mineralinden ve iyottan oldukça zengindir.
Yapılan çalışmalarda kardiyovasküler hastalık riski taşıyan bireylerin günde 40-60 gram balık tüketmesinin, kalp hastalığına bağlı ölüm riskini %40-60 azalttığı görülmüştür. Amerikan Kalp Derneği de kan trigliseritlerini düşürmek için günde 2-4 gram balık yağı önermektedir. Omega 3 yağ asidinin kilo koruma etkisi üzerine olan araştırmaları da göz önünde bulundurursak kışın rahatlıkla temin edebileceğiniz bu sağlıklı besini haftada en az 2 kez tüketmeye çalışınız.
SU İÇMEYİ UNUTMAYIN
Yaz aylarında terlemenin fazla olması nedeniyle vücuttan kaybedilen su miktarı fazladır. Bu nedenle vücut “susuzluk hissi” alarmını vererek sizi uyarır ve açığı kapatmanızı sağlar. Fakat kış aylarında kaybedilen su miktarı fazla olmadığından ve soğuk havalarda su yerine sıcak içeceklere yönelindiğinden günlük tüketilmesi gereken su miktarı ihmal edilir.
Vücudun, besinlerle alınan her 1 kalori başına 1,5 ml. sıvıya gereksinimi vardır. Bu da yetişkin bireylerde ortalama 2-3 litre’dir. Kilo fazlası olan kişilerin bu miktara; her fazla 5 kg başına 1 bardak fazladan su eklemeleri gerekmektedir. Hamileler, ağır işte beden gücüyle çalışanlar ve sporcuların sıvı ihtiyacı ise bu miktarlardan daha fazladır. Günlük sıvı gereksinmesinin ortalama %60-70’inin su olarak tüketilmesi gerekir. Örneğin besinlerle 1500 kkalori enerji alan bir bireyin, günlük sıvı gereksinmesi 2250 ml.(yani ortalama 2,5lt) dir. Bu sıvı ihtiyacının en azından 1,5 litresinin SU olarak içilmesi gerekir.
Her bir bardak çay ya da kahve ise vücuttan bir büyük bardağa eşdeğer su attırır. Bu nedenle özellikle kış aylarında günde en az 8-10 bardak su içiniz ve çay-kahve gibi diüretik içecekler tükettiğinizde arkasından hemen 1 büyük bardak su içmeye özen gösteriniz.
Hastalıklardan ve fazlalıklardan uzak, huzurlu ve sağlıklı bir kış geçirmenizi dilerim…
SONU DİYETE BAĞLANAN BİR KIŞ İSTEMİYORUZ!
Havaların soğumasıyla birlikte vücudumuz da hem kendisini ısıtacak hem daha çok tok tutacak karbonhidrat ağırlıklı besinler istiyor. Bize kek, kuruyemiş, patlamış mısır diye bağıran bedenimizi susturmamızın tek çaresi yeterli ve dengeli beslenmekten geçiyor.
METABOLİZMANIZI HIZLANDIRIN
Kışın metabolizma ısı ve enerji kaybını minimuma indirmek amacıyla kendini yavaşlatır. Bu nedenle bu aylarda kilo alma riski daha fazladır. Metabolizma hızını arttırmak amacıyla yapmanız gereken ilk şey günlük hareketinizi arttırmaktır. Soğuk havalarda dışarıda yürüme şansı pek olmayacağından imkanı olan kişilerin spor salonlarına yazılmaları, evlerine koşu bandı almaları güzel bir çözümdür. Televizyon izlerken koşu bandında yapacağınız yarım saatlik bir yürüyüş kilonuzun kontrol altında olmasını sağlar. Bu imkanlara sahip değilsek de asansör kullanmamak, eve-işe- bakkala mümkün olduğunca yürüyerek gitmek ,haftada 1-2 kez dans, yüzme gibi enerji sarfı sağlayan bir hobi edinmek de hareketinizi arttırarak metabolizmanızı hızlandırmada ilk adımı atmanızı sağlayacaktır.
Bir diğeri ise ara öğün yapmaktır. Özellikle ikindi öğünü dediğimiz saat 16.00- 17.00 sularında atıştıracağınız beyaz peynirli yağsız bir tost, 1 bardak süt, 1 bardak ayran, 1 porsiyon meyve , 2-3 bisküvi ve ½ bardak süt hem iştah kontrolünüzü sağlar hem de sindirim sisteminizi aktif halde tutarak metabolizmanızı hızlandırır.
HASTALIKLARA SARI- TURUNCU ÇÖZÜM!
Bağışıklık sistemi üzerinde antioksidant özellik gösteren A, C, E vitaminlerinin etkisi büyüktür. A ve C vitaminin temel kaynağı sarı ve turuncu renkli meyvelerdir. Portakal, mandalina, greyfurt gibi narenciyeleri günlük hayatınızdan eksik etmeyiniz. Kış aylarında zenginliğini yaşadığımız bu meyveler hücreleri hem serbest radikallere karşı koruyarak yaşlanmayı ve kanseri önleyici etki gösterir, hem de bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncinizi arttırır.
Ayrıca C vitamini vücutta karnitin sentezi ile de ilişkili olduğundan yağ yakımına dolaylı yoldan etki ederek kilo korumaya yardımcı olmaktadır.
HER DERDE DEVA BALIK
Çoklu doymamış yağ asitlerinden EPA ve DHA’nın en önemli kaynağı olan balık vücudumuz için elzem (vücudumuzda sentezlenmeyen ve dışarıdan almamız gereken) olan aminoasitlerin tamamını içerir. A ve B grubu ( B1, B3, B6, B12) vitaminlerden, antioksidant özellik gösteren Selenyum mineralinden ve iyottan oldukça zengindir.
Yapılan çalışmalarda kardiyovasküler hastalık riski taşıyan bireylerin günde 40-60 gram balık tüketmesinin, kalp hastalığına bağlı ölüm riskini %40-60 azalttığı görülmüştür. Amerikan Kalp Derneği de kan trigliseritlerini düşürmek için günde 2-4 gram balık yağı önermektedir. Omega 3 yağ asidinin kilo koruma etkisi üzerine olan araştırmaları da göz önünde bulundurursak kışın rahatlıkla temin edebileceğiniz bu sağlıklı besini haftada en az 2 kez tüketmeye çalışınız.
SU İÇMEYİ UNUTMAYIN
Yaz aylarında terlemenin fazla olması nedeniyle vücuttan kaybedilen su miktarı fazladır. Bu nedenle vücut “susuzluk hissi” alarmını vererek sizi uyarır ve açığı kapatmanızı sağlar. Fakat kış aylarında kaybedilen su miktarı fazla olmadığından ve soğuk havalarda su yerine sıcak içeceklere yönelindiğinden günlük tüketilmesi gereken su miktarı ihmal edilir.
Vücudun, besinlerle alınan her 1 kalori başına 1,5 ml. sıvıya gereksinimi vardır. Bu da yetişkin bireylerde ortalama 2-3 litre’dir. Kilo fazlası olan kişilerin bu miktara; her fazla 5 kg başına 1 bardak fazladan su eklemeleri gerekmektedir. Hamileler, ağır işte beden gücüyle çalışanlar ve sporcuların sıvı ihtiyacı ise bu miktarlardan daha fazladır. Günlük sıvı gereksinmesinin ortalama %60-70’inin su olarak tüketilmesi gerekir. Örneğin besinlerle 1500 kkalori enerji alan bir bireyin, günlük sıvı gereksinmesi 2250 ml.(yani ortalama 2,5lt) dir. Bu sıvı ihtiyacının en azından 1,5 litresinin SU olarak içilmesi gerekir.
Her bir bardak çay ya da kahve ise vücuttan bir büyük bardağa eşdeğer su attırır. Bu nedenle özellikle kış aylarında günde en az 8-10 bardak su içiniz ve çay-kahve gibi diüretik içecekler tükettiğinizde arkasından hemen 1 büyük bardak su içmeye özen gösteriniz.
Hastalıklardan ve fazlalıklardan uzak, huzurlu ve sağlıklı bir kış geçirmenizi dilerim…
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Bu Kış Sizin İçin Farklı Olsun!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Gizem Selin KEŞLİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Gizem Selin KEŞLİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
