2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İnfertil Çiftlerde Cinsel Doyumun Cinsiyet Kavramı Açısından İncelenmesi
MAKALE #13823 © Yazan Uzm.Psk.Simay Okşan ORAL | Yayın Aralık 2014 | 3,673 Okuyucu
İNFERTİL ÇİFTLERDE CİNSEL DOYUMUN CİNSİYET KAVRAMI AÇISINDAN İNCELENMESİ
İnferilite, çiftlerin en az bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız olarak cinsel ilişkide bulunmasına rağmen hamileliğin/gebeliğin oluşmaması durumu olarak tanımlanmaktadır. İnfertil birey oranı dünya çapında bakıldığında %8 olarak görülmektedir. Türkiye’de ise bu oran %10-15 civarındadır (Eren Bodur, N., Çoşar, B., Erdem, M., 2013).
İnfertilite, beraberinde tıbbi, psikolojik, psikiyatrik, sosyal, dinsel, kültürel ve sınıfsal sorunları beraberinde getiren bir yaşam krizidir (Gren ve arkadaşlarından aktaran Altuntuğ, K., Kızılırmak, A., Başer, M., Ege, E., 2012). Beklenilmeyen bir zamanda ortaya çıkması, açıklanamayan sebeplerden kaynaklanması, tanısının zaman almasından dolayı kişide aşırı stres, şok, yadsıma, öfke, suçluluk, yas, depresyon, anksiyete, somatizasyon bozukluğu ve cinsel işlev bozukluğu gibi belirtilere sebep olmaktadır (Özçelik ve arkadaşlarından aktaran Altuntuğ, K., Kızılırmak, A., Başer, M., Ege, E., 2012). Bireyler sadece kendilerine değil, tedavi ekibine ve diğer çocuklu çiftlere de öfke duyabilirler (Cevrioğlu'ndan aktaran Altuntuğ, K., Kızılırmak, A., Başer, M., Ege, E., 2012). Çiftlerin geleceğe dair planlarını, benlik saygılarını ve beden imgelerini de olumsuz yönde etkilemektedir (Taşçı KD., Özkan, S., 2007).
İnfertilite, sadece bu problemi yaşayan çifti değil, bütün aileyi etkileyen bir aile krizi olarak da yaşanabilir(Altuntuğ, K., Kızılırmak, A., Başer, M., Ege, E., 2012).
İnfertilitenin Psikolojik Yönü
İnfertilite, bireylerin hem ruhsal sağlığını hem de çiftlerin ilişkisini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuz etkilerin sebeplerine bakıldığında şunları sıralayabiliriz:
* Tedavi süresinin uzunluğu
* Sürecin psikolojik yönden yıkıcı nitelikte olması
* Tedavi yöntemlerinin oldukça karışık, alışılmışın dışında ve sabır gerektirici olması
* İn vitro fertilizasyonun (IVF: Tüp Bebek) sonucunda ulaşılan sonucun etkisi. Sonuca varıldıktan sonra çiftler ya artık çocuk sahibi olamayacaklarını kabul ederler, ya da sıkıntı çekmeyi göze alarak çocuk sahibi olmaya karar verirler (Raphael-Leff'den aktaran Özçelik, B., Karamustafalıoğlu, O., Özçelik, A., 2007).
Çiftin hem infertilite durumunu yaşaması hem de zorlu tedavi sürecine maruz kalması sonucunda başa çıkma becerilerinde bozulma meydana gelip, kişi sosyal kaynaklarını zorlayarak bireysel enerjisini tüketmektedir. Bu durumda ise fiziksel ve psikolojik enerji kaybı sonucunda cinsel işlev bozukluğu, yalnızlık ve çift ilişkilerinde bozulma ortaya çıkabilmektedir (Peterson ve arkadaşlarından aktaran Altuntuğ, K., Kızılırmak, A., Başer, M., Ege, E., 2012).
İnfertiliteye verilen psikolojik tepkilerin cinsiyetlere göre fark gösterip göstermediğini anlamak için yapılan çalışmalarda, kadınların daha fazla depresyon, anksiyete ve özgüven eksikliği yaşadıkları, yaşam kalitelerinin düşük olduğu bulunmuştur (Özdemir, AÇ., 2006). İnfertilite tedavisi ve uygulamaları, infertilitenin kadından ya da erkekten kaynaklandığı farkı gözetilmeden sürekli kadınlar üzerinde yapılmaktadır (Özçelik ve arkadaşlarından aktaran Güleç, G., Hassa, H., Yalçın, EG., Yenilmez, Ç., 2011). Bu sebeple de kadınlar bu durumdan daha fazla etkilenmektedir (Repokari'den aktaran Güleç, G., Hassa, H., Yalçın, EG., Yenilmez, Ç., 2011).
Yine yapılan çalışmalarda, kadınların erkeklerden daha fazla evlilik uyum problemi yaşadıkları ve yaşam kalitelerinin de daha düşük olduğu görülmüştür. Erkeklerin ise kadınlardan daha az stres yaşadıkları, kendilerine güvenlerinin daha fazla olduğu, evlilik ve cinsel doyumlarının daha fazla olduğu bulunmuştur (Monga ve arkadaşlarından aktaran Eren Bodur, N., Çoşar, B., Erdem, M., 2013).

İnfertilite ve Cinsel Doyum
Temel içgüdülerden biri de üremektir. Üreme gerçekleştirilemediğinde kişide başarısızlık ve yetersizlik duyguları oluşabilmektedir. Bu duyguların sonucu olarak da kişinin yaşamında pek sorun oluşabilmektedir (Herz, EK’den aktaran Oğuz,HD., 2004). İnfertilite de “üreyememe durumu” olduğu için tanı alan kişinin hayatında problemler oluşturmaktadır. Bu problemlerden birisi de bireyin ve/ veya çiftin cinsel hayat(lar)ında meydana gelen olumsuz değişimlerdir.
İnfertilitenin cinsellik üzerine bir çok etkisinin olduğu söylenmektedir. Burada da kadınlar ve erkekler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Erkeklerde cinsel ilişki sıklığı etkilenirken, kadınlarda cinsel anlamda kendini beğenme, güvenme ve cinsel doyuma ulaşabilme durumları etkilenmektedir (Spanier'den aktaran Eren Bodur, N., Çoşar, B., Erdem, M., 2013). Bazı çalışmalarda kadınların erkeklerden daha az cinsel doyum sağladıkları bulunmuştur (Müler ve arkadaşlarından aktaran Güleç, G., Hassa, H., Yalçın, EG., Yenilmez, Ç., 2011). Buna karşı Monga ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, cinsel doyum bakımından cinsiyetler arası farklılık olmadığı sonucu elde edilmiştir (Güleç, G., Hassa, H., Yalçın, EG., Yenilmez, Ç., 2011).
Cinsel doyum, infertilite süresinin uzamasıyla ters orantılı olarak azalmaktadır (Ramezanzadeh ve arkadaşlarından aktaran Eren Bodur, N., Çoşar, B., Erdem, M., 2013).
Kadınların infertilite sürecinin başından itibaren tedavi boyunca yaşadıkları sıkıntının fazlalığı cinsel doyum ve evlilik doyumlarını etkilemektedir. Erkekler ise daha çok tedavi ile ilişkili akut stres geliştirmektedirler.Bunun sonucunda erkeklerde ciddi anksiyete, orgazm olamama ve erektil disfonksiyon yaşandığı bulunmuştur (Saleh ve arkadaşlarından aktaran Eren Bodur, N., Çoşar, B., Erdem, M., 2013).
Tedavi gören çiftlerin sürekli ovulasyon ve menstrüel dönem konusunda hassas olmaları sonucunda, cinsel ilişki üremek için yapılan bir aktivite durumuna gelir. Bu sebeple fertil dönem dışında cinsel ilişki, kadınlar için anlamsızlaşmaktadır (Elliott'tan aktaran Güleç, G., Hassa, H., Yalçın, EG., Yenilmez, Ç., 2011). Ayrıca tedavi sürecinde çiftlerin gebeliğin oluşup oluşmadığını sürekli takip ve kontrol etme durumları, özellikle erkekler için cinsel ilişkinin uyarıcılığını azaltmaktadır. Yine aynı sebepten dolayı, erkeğin üzerinde oluşan performans baskısı anksiyetenin ortaya çıkmasına sebep olup ereksiyon problemlerine yol açmaktadır. Erkekte gebeliğe karşı oluşan olumsuz duygular da inhibe ejakülasyona sebep olabilmektedir (Elliott'tan aktaran Güleç, G., Hassa, H., Yalçın, EG., Yenilmez, Ç., 2011).
Bireylerin infertilite ile başa çıkma becerileri de cinsel doyum üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Yüzleşmeyi tercih eden erkeklerde daha yüksek evlilik yararı gözlenirken aktif-kaçıngan yolları tercih edenlerde daha düşük evlilik yararı gözlenmektedir (Schindel ve arkadaşlarından aktaran Eren Bodur, N., Çoşar, B., Erdem, M., 2013).
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İnfertil Çiftlerde Cinsel Doyumun Cinsiyet Kavramı Açısından İncelenmesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Simay Okşan ORAL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Simay Okşan ORAL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Simay Okşan ORAL
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Simay Okşan ORAL'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'İnfertil Çiftlerde Cinsel Doyumun Cinsiyet Kavramı Açısından İncelenmesi' başlığıyla benzeşen toplam 28 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Yas Süreci Aralık 2018
► Tüm Yönleriyle Emdr Aralık 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:17
Top