2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Mağdur Çocuklarla İletişim ve Uzmanın Rolü
MAKALE #14235 © Yazan Günay ARSLAN | Yayın Şubat 2015 | 3,988 Okuyucu
MAĞDUR ÇOCUKLARLA İLETİŞİM VE UZMANIN ROLÜ

Temel Kavramlar ve Tanımlar
Mağdur Çocuk:
“Mağdur” suçun sonuçlarını doğrudan doğruya üzerinde hisseden kişidir. “Suçtan zarar gören” ise, dolaylı olarak zarar gören kişiye verilen isimdir (Yenisey, Şahin ve diğerler,2011)
ÇKK'nın 2. maddesine göre, korunma ihtiyacı olan çocuk; bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuk olarak tanımlanmıştır. Korunma ihtiyacı içinde olan mağdur çocuk açısından, sanığın cezalandırılmasına ilişkin adli süreç ile korumaya ilişkin adli süreç olmak üzere iki ayrı süreç işlemektedir (Kırımsoy, Acar ve diğerleri, 2013)
Ceza yargılamasındaki aktörler çoğu zaman çocuğun korunma ihtiyacının farkında olmadığı için sadece sanığın cezalandırılması üzerine bir yargılama yürütmektedir. Ancak ÇHS gereğince sanığın cezalandırılması yanında çocuğun korunması da temel amaç olduğundan, her iki sistemin birlikte veya yan yana yürümesi gerekmektedir. (Kırımsoy, Acar ve diğerleri, 2013).
Buna göre; korunma ihtiyacı içinde olan çocukla doğru ve etkili iletişim kurmanın çok önemi olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Mağdur çocukla doğru ve etkili iletişim hem sanığın gerekli cezayı alıp almamasına hem de çocuğun ihtiyaçlarının doğru tespit edilerek daha fazla örselenmesinin önüne geçilmesi açısından önemlidir.
Bu bakımdan, çocuklardan ifade alınması söz konusu olduğunda büyüklerin ifadelerinden farklı olan pek çok faktör karşımıza çıkmaktadır. Yapılmış olan bilimsel araştırmalarda elde edilen sonuçlar, çocukların yaşlarının ve gelişim düzeylerinin görüşmeye doğrudan etki ettiğini bildirmektedir. Çocuklarla yapılacak görüşmelerin başarılı olabilmesi, hedeflenen bilgilerin elde edilebilmesi için öncelikle çocuğun gelişim basamaklarını çok iyi tanıma ve uygun görüşme tekniğini etkin biçimde kullanabilme gerekliliği ortaya çıkmaktadır (Akt: Ziyalar ve Atasoy, 2001; Davies, Westcott, 1999; Sattler, 1998).

Mağdur Çocuklarla İletişim:
Çocukların yaşları, gelişim düzeyleri, psikolojik ve fizyolojik gereksinimlerinin yetişkinlerden farklı oluşu nedeniyle mağdur çocuklarla iletişimin bu alanda yetkin meslek elemanlarınca kurulması haliyle önem kazanmaktadır. Bu nedenle de;
5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu Madde 33'e göre;
“(1) Adalet Bakanlığınca mahkemelere, en az lisans öğrenimi görmüş olanlar arasından yeterli sayıda sosyal çalışma görevlisi atanır. Atamada; çocuk ve aile sorunları ile çocuk hukuku ve çocuk suçluluğunun önlenmesi alanlarında lisansüstü eğitim yapmış olanlar tercih edilir”, hükmü ile;
(3) “Bu görevlilerin bulunmaması, görevin bunlar tarafından yapılmasında fiilî veya hukukî bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması gibi durumlarda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile serbest meslek icra eden birinci fıkrada öngörülen nitelikleri haiz kimseler de sosyal çalışma görevlisi olarak görevlendirilebilirler” hükmü yer almaktadır.
Türkiye Çocuk adalet sistemine bir şekilde dahil olan mağdur çocuklarla ilgili uygulama sırasında yaşanan sorunların başında ikincil mağduriyete sebep olma ile mağdur çocuğun korunma ihtiyaçlarının çoğu zaman göz ardı edilebilmesi gelmektedir. Bu çerçevede; Mağdur çocuğun adalet sisteminden beklentilerinin başında dinlenilmek, işitilmek ve bilgilendirilmek gelmektedir. Bu da çocuklarla iletişimin önemini artırmaktadır.
Herhangi bir nedenle adli mekanizmanın içine girmiş olan çocuklar; kendilerini, tercihlerini ya da olup bitenleri görevlilere anlatmak durumunda kalırlar. Türkiye'deki çocuk adalet sisteminde, çocuklar hakkında hazırlanacak raporların ve bu kapsamda yapılacak görüşmelerin sorumluluğu sosyal çalışma görevlileri ve aile mahkemeleri uzmanlarındadır. Adli mekanizmaya girmiş bulunan çocukların, yüksek yararının gözetilip korunabilmesi öncelikle bu çocuklar ile yapılacak görüşmelerin başarısına bağlıdır. Suça sürüklenmiş, mağdur veya tanık ya da başka nedenlerle adalet sisteminin içine girmiş çocuklarla gerçekleştirilecek iletişim süreçlerinde, onların yaş ve gelişim durumlarını ve ihtiyaçlarını dikkate alarak davranmak çocukların adalet mekanizması içinde ikinci kez mağdur olmasını engellemek bakımından çok önemlidir (Yenisey, Şahin ve diğerleri, 2011)
MAĞDUR ÇOCUKLAR AÇISINDAN SOSYAL ÇALIŞMA GÖREVLİSİNİN ROL VE GÖREVLERİ

23/12/2006 tarihli 26386 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usûl Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Madde 19'da Sosyal Çalışma görevlilerinin görevleri şu şekilde sıralanmıştır.
1 - a) Hâkim veya mahkemenin çocuk hakkında bir karar vermesinden önce onun içinde bulunduğu koşulları, çocuğun özelliklerini ve çocuğun toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve yararlanılabilecek toplumsal kaynakları tanımasını sağlamak üzere görevlendirildikleri çocuk hakkında sosyal inceleme yapmak, hazırladıkları raporları kendilerini görevlendiren merciye sunmak,
b)Suça sürüklenen çocuğun ifadesinin alınması veya sorgusu sırasında adalet mekanizmasının işleyişinden olumsuz etkilenmesini önlemek amacıyla çocuğun yanında bulunmak, çocuğun hakları ile kendisine yöneltilen suçlama dahil olmak üzere yargılama süreci hakkında anlayabileceği bir dilde bilgilendirilmesini sağlamak, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında da benzeri işlemleri ifa etmek,
c) Sosyal inceleme, gözetim ve denetim yapmasını engelleyen durumların ortaya çıkması hâlinde durumu derhal görevlendirildikleri merciye bildirerek gerekli önlemlerin alınmasını istemek,
d) Çocukla ilgili kararların yerine getirilmesinde veya çocuğun kapasitesinin araştırılması ile görevli adlî mercilerce tayin edilen uzmanlar dahil olmak üzere ilgili kurum ve kuruluş yetkilileri ile çocuk hakkındaki kararın amaca ulaşmasını sağlamak üzere işbirliği yapmak ve uzmanlık alanına giren konularda görüşlerini bildirmek suretiyle bu kişilere yardımcı olmak,
e) Kanun kapsamında mahkemeler, çocuk hâkimleri ve Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından verilen diğer görevleri yapmak.
(2) Mahkeme ve hâkimler ile çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet savcıları sosyal çalışma görevlilerinden aşağıdaki görevleri yapmalarını isteyebilir:
a) İşbirliği yapılabilecek toplumsal kaynakları ve işbirliği olanaklarını araştırmak ve geliştirmek,
b) Koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen çocuk hakkında mahkeme veya çocuk hâkimince kendisine görev verildiği hâllerde kararın uygulanması, takibi ve denetimine ilişkin inceleme yapmak,
3) İkinci fıkranın (b) bendi hükmü, sosyal çalışma görevlisinin denetim görevlisi olarak sahip olduğu görev ve yetkilerini ortadan kaldırmaz.
(4) Sosyal çalışma görevlileri, sosyal inceleme yaparken Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Millî Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimler ve bunların her türlü kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlardan, yaptığı sosyal incelemenin amacına uygun olarak çocuk ve yakın çevresi ile çocuk hakkında uygulanabilecek koruyucu ve destekleyici tedbirin belirlenebilmesine yönelik ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri isteme yetkisine sahiptir. İlgililer, sosyal çalışma görevlilerinin çalışmaları sırasında kendilerine yardımcı olmak ve çocuk hakkında istenen bilgileri vermek zorundadır. Meslek sırrı kapsamındaki bilgiler istisnadır.
Adli mekanizma içine girmiş çocuklarla görüşme yapılırken öncelikli olarak yapılması ve dikkat edilmesi gereken husular;
Görüşmenin hedefine odaklanmak,
Oda düzenlemesi yapmak,
Çocuğun genel durumu hakkında gözlem yapmak,
Görüşmeyi, sesli, görüntülü veya yazılı olarak kayıt altına almak,
Görüşmenin içeriği ve nedeni hakkında açıklama yapmak,
Ses tonuna dikkat etmek,
Sakin davranmak, acele etmemek,
Cevap alınamadığında dikkati başka yöne çekip bir süre sonra konuya tekrar dönmek,
Görüşmelerde açık uçlu sorulardan başlayarak kapalı uçlu sorularla devam ederek huni tekniğini kullanmak,
İyi bir dinleyici olmak, etkin bir dinleme yapmak, olarak sıralanabilir.

KAYNAKÇA:
Kırımsoy, E.; Acar, H.; Yokuş, S., H., “Çocuk Adalet Sistemi Çalışanları Eğitim Programı” Ankara, 2013

Ziyalar, N.; Atasoy, S., “Çocuklarla Kriminolojik Amaçlı Görüşme Teknikleri”, “1. Ulusal Çocuk ve Suç: Nedenler ve Önleme Çalışmaları Sempozyumu” AÜ ATAUM, Ankara, 2002

UYAP Mevzuat-İçtihat Programı, “Çocuk Koruma Kanunu”, 2013

Yenisey, F.; Şahin, F,;Demiröz, F., “Sosyal Çalışma Görevlileri Eğitim Programı El Kitabı” Ankara 2011

www.resmigazete.gov.tr, 2013
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Mağdur Çocuklarla İletişim ve Uzmanın Rolü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Günay ARSLAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Günay ARSLAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Günay ARSLAN Fotoğraf
Günay ARSLAN
Samsun
Sosyal Hizmet Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Günay ARSLAN'ın Makaleleri
► 0-6 Yaş Çocuklarla İletişim Psk.Başak DALDA KİLECİ
► Çocuklarla Doğru İletişim Psk.Melisa AKTÜRK ASAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Mağdur Çocuklarla İletişim ve Uzmanın Rolü' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:36
Top