2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ergenlerde Mükemmelliyetçilik ve Marka Çılgınlığı
MAKALE #15027 © Yazan Psk.Elif GÜNERİ | Yayın Temmuz 2015 | 4,269 Okuyucu
MÜKEMMELLİYETÇİ ERGENLER

Mükemmeliyetçiliği; kişinin yapmış olduğu her işte en iyiyi yapmak istemesi olarak tanımlayabiliriz.
Mükemmeliyetçilikte dikkat etmemiz gereken husus kişinin bunu takıntı haline getirmesidir. Bir insan her işte en başarılı olamaz. Bazı işlerde en başarılı, bazı işlerde ise başarılı yada az başarılı olabilir. Mükemmeliyetçiliği takıntı haline getirmiş kişiler ise her işte en başarılı olmak zorunda hissederler kendilerini. Bu onları bir yandan mutsuz ederken diğer yandan kendilerini sürekli olarak, acımasızca zorlamalarına sebep olur çünkü kişi kendine gerçekçi olmayan kurallar koymuştur ve kendini bunları başarmak zorunda hisseder. Başaramadıkça da mutsuz olurlar.
Mükemmeliyetçi kişiler bir süreden sonra ‘ya hep ya hiç’düşünce yapısını benimserler. Bu kişilerde başarısızlık ile mükemmel arasında başka basamaklar yoktur. Ya mükemmeli yapmak zorundalardır ya da hiçbir şey yapmamalılardır. Bu düşünce yapısı onlarda mükemmeli yapamayacağını düşündükleri zaman işe hiç başlamama davranışını geliştirir.
Mükemmeliyetçi bireyler kendilerini acımasızca eleştiren bireylerdir. Kendilerini sürekli eleştirir ve ne yaparlarsa yapsınlar memnun olmayan bireyler olurlar.
Mükemmeliyetçiliğin kaynağı bebeklik çağına dayanır. Aileler bebeklerinin mükemmel olmasını beklerler. Ailelerin bebeklerinin ağlamaması, yemeğini sorun çıkarmadan yemesi, altını rahatça değiştirilmesine izin vermesi gibi beklentileri vardır. Çocukluk çağına gelindiğinde arkadaşlarıyla kavga etmemesi, sınıfın en başarılı öğrencisi olması, davranışlarıyla örnek gösterilen bir çocuk olmasını isterler. Bu istekler bu bireylerin hayatları boyunca değişerek devam eder. Bu tip aileler evlatları isteklerini karşıladığı zaman onlara sevgi gösterir, karşılamadıkları zaman ise sürekli yakınıp rahatsızlıklarını dile getirirler. Bu tavırlarla yetişen çocuk sürekli en iyiyi yapmaya kendini mecbur hisseder ve böylelikle mükemmeliyetçilik özelliği çocuğa yerleşmiş olur.
Ergenlik dönemine gelindiğinde çocuk doğal olarak içsel çatışmaların içine girer. Bireyselleşme arzusu ve bunu ispatlama çabaları ailesiyle sorunlar yaşamasına sebep olur. Bu sorunlar, bu güne kadar ailenin sözünden çıkmayıp mükemmeli yapmaya çalışan çocuklarının aileye hayır demesi, istediklerini yapmayı reddetmesi, aile içinde zor olur ve büyük tepkilere sebep olur. Bu gencin iç çatışmalarını daha fazla arttıracaktır çünkü genç bir yandan ailenin karşısında dik durmaya çalışırken bir yandan da ailenin takdirini almak istemektedir. Bu ergenin daha mutsuz olmasına ve içine kapanmasına sebep olacaktır.
Ailelere düşen en önemli görev çocuğu şartsız kabul edebilmektedir. Bu kabul çocuğun tüm yaş düzeyleri için geçerli olmalıdır. Çocuk küçükken de büyüdüğünde de hatalar yapabilir. Ebeveynler evlatlarını hatalarıyla kabul edebildikleri zaman gerçekten onların yanında olmayı başarabilirler. Özellikle ergenlik dönemi beraberinde getirdiği birçok sorun yanında çocuğun aile desteğine en çok ihtiyaç duyduğu dönemdir. Ergen birçok yeni karar verecek, birçok tecrübeler edinecek, birçok çıkarımlarda bulunacaktır. Bu yaşantılar olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilir. Fakat ergenin ne olursa olsun ailesinin desteğinin arkasında olduğunu bilmesi onların çatışmalarını azaltacak ve kendilerini daha güçlü hissetmelerine sebep olacaktır.

Ergenlerde mükemmelliyetçiliğin bir diğer dışa vuran davranışı marka seçimidir. ergenin bu marka çılgınlığı çoğu kez ebeveynin sınırlarını zorlamakta ve çocuğu ile iletişiminin bozulmasına kadar varabilmektedir. Kendisini dışarıya en iyi şekilde sunmaya çalışan ergenin marka çılgınlığında ergeni bu yönüyle tanımak ve anlamak ebeveyn için çocuğu ile iletişiminde kritik öneme sahiptir.

Ergenlik dönemi birçok çalkantı ve çatışmayı da beraberinde getirir. Bunlardan biride popüler olma ve beğenilme isteğidir. Bu istek ile beraber ergen bedeniyle fazlaca ilgilenmeye başlar. Ergen artık saatlerini ayna karşısında geçirmeye başlamıştır. Saçı, cildi, güzelliği onun için çok önemlidir.
Bu önem kıyafetleri içinde oluşmaya başlamıştır. Öncelerde kılık kıyafetine gereğinden fazla önem göstermeyen çocuk, ergenlik döneminde ne giyineceğine uzun zamanlar harcayarak karar vermektedir. Kim ne giyinmiş, kim nerden giyinmiş konuları dikkat edilmesi gerek konulardır artık.
Popüler olma isteği en iyiyi ve en pahalıyı giyinme isteğini de beraberinde getirmektedir. Çünkü ergenlerin hepsi kıyafetlere dikkat etmekte ve kişinin pahalı yada markalı giyinmesi dikkatlerin üzerine çekilmesine sebep olmaktadır.
Bunların yanında ergenlik dönemi çocukların acımasızca birbirlerini eleştirdikleri ve birbirleri ile dalga geçtikleri de bir dönemdir. Bireyin marka giyinmemesi ya da kıyafetine özen göstermemesi diğer ergenler için dalga geçilmesi gerekilen bir konu olur.Kişi giyinmiş olduğu bir ayakkabı ile günün en iyi konuşulan, hayranlıkla bakılan bireyi olabileceği gibi dalga geçilen ya da aşağılanan bireyi de olabilmektedir.
Ergenlik dönemi karşı cinse karşı ilgilerin arttığı bir dönemdir ve ilişkilerde marka giyinmek ve dikkat çekiyor olmak tercih edilmek için büyük bir sebeptir.
Ergen tüm bu sebepler ve kendini değerli, önemli, dikkat çeken bir birey olarak görmek istediği için marka düşkünü haline gelebilir.
Bu durumda ailelere çok iş düşmektedir. Ergen ailesi sayesinde kendi değerinin kıyafetleriyle olmadığını öğrenmelidir. Ergenin yaptığı olumlu davranışları övmek, ona söz hakkı verip takdir etmek, onu her haliyle kabul etmek ergenin kendini değerli hissetmesine sebep olacaktır. Temel olan ergenin kendisine güvenmesidir. Bu güveni de ergene aile verecektir. Ergenin artık büyüdüğünü ve çocuk olmadığını, kendi kararlarını verebilecek bir birey olduğunu unutmamak ergenin güveninin gelişmesine sebep olacaktır.
Bu güven ve değeri tabi ki de sadece ergenlik döneminde göstermemek gerekir. Kişinin kendine güvenen bir birey olabilmesi için ailenin çocukluk çağından başlayarak evlatlarının bir kişiliğinin olduğunu kabul etmesi ve onun tercihlerine saygı duyması gerekir. Kendisinin bir birey olarak kabul edildiğini gören çocukta kendine güven gelişir ve ergenlikte güven sorunu yaşama olasılıkları azalır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ergenlerde Mükemmelliyetçilik ve Marka Çılgınlığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Elif GÜNERİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Elif GÜNERİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Elif GÜNERİ'nin Makaleleri
► Mükemmelliyetçilik Psk.Elif BAYBUĞA
► Mükemmelliyetçilik Psk.Nilüfer YALINÇETİN
► Bitmek Tükenmez Alışveriş Çılgınlığı Psk.Melisa KÜÇÜK DEDEOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Ergenlerde Mükemmelliyetçilik ve Marka Çılgınlığı' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuklarda Tırnak Yeme Temmuz 2015
► Kardeş Kıskançlığı Temmuz 2015
► Çocuk Resimlerinin Dili Temmuz 2015
► Uyku Bozukluğum Var Temmuz 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:24
Top