2007'den Bugüne 92,258 Tavsiye, 28,211 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Meslek Seçimi İçin Öneriler
MAKALE #16686 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ | Yayın Mayıs 2016 | 8,232 Okuyucu
Sevgili Öğrenciler;

Üniversite tercih aşamasında kendiniz için en uygun ve doğru meslek alanlarını seçebilmemiz oldukça önemli. Doğru seçimler yapabilmeniz öncellikle meslekler hakkında doğru ve ayrıntılı bir bilgi sahibi olmanıza, kendinizi iyi tanımanıza, ilgi ve yeteneklerinizin doğru tespit edilmesine bağlı. Ancak ülkemizin eğitim sistemi içerisinde “Mesleki Rehberlik Hizmetleri” yeterli düzeyde yapılamamaktadır. Bu yüzden bizler eğitim hayatımız boyunca seçeceğimiz veya seçtiğimiz mesleğe yönelik bilgilerin çok büyük bir kısmını maalesef üniversite eğitimimiz sırasında kazanıyoruz. Bu yüzden üniversite de okuyan her üç öğrenciden biri okuduğu üniversite ve bölümden memnun olmadan eğitim hayatını sürdürmektedir.

Bu yazı öğrencilerin daha doğru ve bilinçli tercihler yapabilmenize katkıda bulunabilmek amacı ile hazırlanmıştır.

MESLEK SEÇİMİNDE BİLİNMESİ GEREKENLER

Yaşamımızın her anında karalar veririz ancak bazıları ileride yapacağımız tercihleri ve yaşamımızı çok belirgin bir şekilde etkiler. Meslek seçimi ile ilgili yapacağımız tercihlerde bunlardan birisidir belki de en önemlisidir. Çünkü seçeceğiniz meslek önemli ölçüde yaşam koşullarınızı ve yaşam biçiminizi belirleyecektir.

Her insanın doğuştan getirdiği kendisine özgü yetenekleri, potansiyeli, farklı bireysel özellikleri var. İnsanlar yaşamları boyunca bunları ortaya koymak, kullanmak ve geliştirmek isterler. İnsan bu sayede hayatını anlamlı kılar ve bir doyuma ulaşır. Ancak bunun gerçekleşebilmesi bizim doğuştan getirdiğimiz yeteneklerimize, potansiyelimize uygun ve daha sonra öğrenme yoluyla kazandığımız bilgi ve becerilerimize en uygun, severek yapabileceğimiz doğru meslek alanı, işin seçilmesiyle mümkün olacaktır.

Aldığı eğitime uygun olmayan hatta tamamen farklı alan ve işlerde çalışan kişi sayısı maalesef ülkemiz de çok fazla. Kişilerin aldıkları eğitimin dışındaki meslek ya da iş alanlarında çalışmalarını tamamen olumsuzlamak doğru olmayacaktır ancak çoğunlukla aldıkları eğitime uygun iş/meslek seçmemelerinde, kişilerin istemedikleri alanda eğitim almalarının rolü büyüktür. Öğrenciler mezun olup eğitim aldıkları alanlarda çalışmaya başladıklarında aslında meslek olarak yapmak istemediği bir eğitimi aldığını fark edebilmektedir. Bu konuya örnek olarak öğretmenlik ve hekimlik mesleği sıkça verilmektedir. Ülkemiz de %40 civarında insan aslında istemediği bir alanda eğitim aldığını düşünmektedir ki oldukça yüksek bir oran.

Oldukça basit gibi görünmekte insanlar birbirlerinden farklı özelliklere sahipler, o halde bireyler kendi özelliklerine uygun mesleği seçerlerse başarılı ve verimli olurlar, psikolojik yönden de istediği doyuma ulaşabilirler. İki çarpı iki dört eder gibi kolay görünen bir işlemle karşı karşıyayız sanki ama bu pratikte özellikle de ülkemizde bu kadar basit ve kolay olmuyor olamıyor.

Doğru meslek tercihinin çoğunlukla bireyin kişisel özellikleri ile ilgili olduğu iddia edilse de bu konuda pek çok sübjektif faktörün (AİLE, ARKADAŞ, ÇEVRE BASKISI, MESLEĞE BİÇİLEN TOPLUMSAL DEĞER, MESLEĞİN EKONOMİK İTİBARI, ÜLKENİN SOSYAL VE EKONOMİK GERÇEKLERİ) bireyin doğru seçim yapmasını engellediği bilinmektedir.

MESLEK SEÇİMİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

AİLE: Bir çok ailede üniversitede okunulacak bölümü ya da fakülteyi öğrenciler yerine ebeveynler seçmektedir. Gerek ekonomik imkanları gerekse toplumsal saygınlıkları dikkate alan ebeveynler, çocuklarının ilgi alanlarını dikkate almadan onlar adına karar verebilmektedir. Bireyselleşmenin eksik yaşandığı toplumlarda, bireysel karar alabilme yeteneğinin gelişmemesi ve çoğunlukla kendisi adına alınan kararları onaylama yetisiyle yetinen bireyler kendileri adına yapılan tercihler konusunda duyarsız kalabilmektedirler. Bu davranışların hakim olduğu aileler Koruyucu -Müdahaleci Anne-Baba tutumlarının hakim olduğu ailelerdir. Maalesef ülkemizde en yaygın olan ana-baba tutumudur ki çocuğun bireyselliğini ve özgüvenini yok eden davranış ve tutumları içerir. Demokratik bir tutum içermediği için çocuğun istek ve beklentilerini çoğunlukla göz ardı edilir , neyin nasıl yapılması gerektiğini doğrunun hangisi olduğunu gösteren, çocuğun yapması gerekenleri listeler halin de sıralayan ana-baba tavırlarını içerir. İşte bu ailelerin içerisinde yetişip büyüyen gençler kendi istek ve beklentilerini net ifade edebilmekten, kendi özelliklerini ve yeteneklerini keşfedebilmekten uzak bir haldedirler.Bunun için hayatlarının her aşamasında olduğu gibi meslek alanları ve bölüm seçimlerinde kendi istek ve beklentilerini ilgilerini göz ardı ederek gelen istek ve talepleri karşılama çabasına girebilmektedirler.

ARKADAŞ ve ÇEVRE BASKISI: Gençlerin en büyük şikâyetlerinden birisi ailelerinin kendi üzerlerindeki baskısıdır. Oysa gençlik çağında arkadaş gurubunun genç üzerindeki etkisi gencin içinde bulunduğu bütün diğer gruplardan daha önde gelir. Liselerde alan seçimi ve üniversite sınavı aşamasında olan öğrenciler gençlik(ergenlik)dönemini yaşamaktadırlar ve bu dönemin özellikleri gereği arkadaş gruplarından gelen etki ve telkinlere çok açıktırlar. Dışardan gelen bu telkinlerden etkilenir çünkü gencin toplumda kendisine yer edinmeye çalıştığı ve kabul görme isteğini en çok duyduğu dönemdir. Bu da genci çoğu zaman içinde bulunduğu grupla bir ve beraber hareket etmeye sevk eder. Gencin içinde bulunduğu arkadaş grupları ile birlikte hareket etmesi gerektiği düşüncesi ailesine ve çevreye kendini kanıtlama isteğiyle birleşebilmekte kendi ilgi ve yeteneklerine uymayan meslek ve iş alanlarının eğitimini veren bölümleri tercih edebilmektedirler.

MESLEĞE BİÇİLEN TOPLUMSAL DEĞER: Ailelerin ve öğrencilerin meslek seçimi konusunda en çok etki altında kaldıkları bir konuda mesleklere biçilen toplumsal değerdir. “ İnsanın toplumda saygı görmesi için saygın bir mesleğin üyesi olması gerekir “ Saygı görme her insanın en doğal hakkıdır. Ancak bu saygınlığı saygın bir mesleğin üyesi olarak sağlama beklentisine girmek pek gerçekçi değildir. Ayrıca meslekleri saygın olanlar ve olmayanlar diye ayırmak doğru değildir. İnsan bir mesleğin başarılı bir üyesi olursa saygınlık kazanır. Bir kimsenin, niteliklerine uymayan bir mesleğe girmesi, mümkün olabilir ama o mesleğin başarılı, saygın bir üyesi olma mümkün değildir. Bir diğer yanlış kanaat “İnsan ancak dört yıllık bir üniversite eğitimi görürse güvenceli ve saygın bir meslek edinebilir “ düşüncesidir bazı gençler iki yıllık ön lisans programlarını yükseköğretim saymamakta, lisans eğitiminin kazanç ve iş bulma açısından daha avantajlı olduğunu düşünmektedirler. Oysa ülkemizde en çok eksikliği duyulan ve ihtiyaç hissedilen teknik kadro olarak çalışacak alan ara eleman ihtiyacıdır. Devlet sektöründe çalışma imkanları giderek daralmaktadır. Özel sektörde iyi bir üniversiteden alınmış bir diploma iş bulmada avantaj sağlasa da işte tutunma ve ilerleme de diplomadan çok yeterliliğin kanıtlanmasına bağlıdır. Kendini iyi yetiştirmiş bir tekniker sıradan bir mühendisten daha uzun süre işini koruyabilir.
Türkiye de şu anda kişilerin belirli şekillerde, belirli kanallara doğru itildiğini görüyoruz. Burada ki itilmeler o zamanın modası olan ve geçerliği düşünülen meslekler yönünde, kişilerin daha çok mali kazancını ve hayatını nasıl devam ettireceği türündeki kaygıları sonucunda oluşuyor. Yani paranın nereden nasıl çok kazanabileceği ve bu kazanılan paranın nasıl harcanacağı üzerine yoğunlaşıyor.
Günümüzün moda bölümlerini de başta tıp olmak üzere hukuk ve psikoloji bölümleri oluşturuyor.
MESLEĞİN EKONOMİK İTİBARI ve EKONOMİ: Daha önce bölümlerde insanların birbirlerinden farklı özelliklere sahip olduğunu, mesleklerinde çeşitli ve farklı niteliklerde olmayı gerektirdiğini söyledik o halde bireylerin kendi özelliklerine uygun meslekleri seçmeleri durumunda başarılı olacaklarını ve psikolojik olarak bir doyuma ulaşabileceklerinden bahsettik. Ancak her bireyin özellikleri ve yetenekleri farklıda olsa da kendisini gerçekleştirmesi için gerekli olan temel ihtiyaçları ortaktır. Her insan için öncelikle fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayabilmek (yeme, içme, barınma, sağlık) hayati önem taşımaktadır. Bu fizyolojik ihtiyaçların yeterli ve iyi bir düzeyde karşılanabilmesi insanların yeterli kazancı elde etmesi ile mümkün olmaktadır. İnsanların bu kazançlarının düzeylerini de sahip oldukları meslek ve bilgi düzeyleri direk etkilemektedir. Bu yüzden aileler ve öğrenciler kendilerini daha güvende hissedebilecekleri ya da daha iyi kazanç elde edebileceklerini düşündükleri mesleklere yönelebilmektedirler. Ülkemiz ekonomisinin yaşadığı sıkıntılar gençlerin bu düşüncelerini pekiştirmektedir ancak bu sıkıntılar kalıcı ve sürekli değildir.

Görüldüğü gibi sizlerin meslek seçimi aşamasın da birçok faktörlerin etkisi bulunmakta bunlardan en az düzeyde etkilenmeniz için ne yapmanız gerektiğine yönelik üç aşamalı bir önerim olacak ;

1- Kriterlerinizi ortaya koyun: Öncelikle bireyler ilgi duydukları alanı saptamakla işe başlamalıdırlar. Örneğin tıp, mühendislik gibi fen-matematik yada hukuk, işletme gibi sosyal alanlar yada konservatuar, güzel sanatlar gibi alanları tercih etmekle işe başlanabilir. Bu tür bir sınıflandırmayı daha da alt basamaklara indirerek, birey hangi mesleği yapmak istediğini (örneğin hukuk okuyan birisi için avukatlık, hakimlik, savcılık, kamu yöneticisi olmayı) seçebilir.

2- Kendinizi iyi tanıyın: Birey, kişilik yapısı, ilgi alanları ve yeteneklerini de dikkate alarak bir mesleğe yönelimde bulunmalıdır. Örneğin beşeri ilişkileri oldukça iyi olan bireyin halkla ilişkiler, öğretmenlik, psikoloji, insan kaynakları gibi alanlara yönelmesi, teknik kabiliyeti yüksek olan kişinin mühendislik, sanatsal yetenekleri ağır basan bireyinde konservatuara ve bunun gibi ilgili bölümlere yönelmeleri uygun olacaktır.

Meslek seçimi konusunda kişilik kavramını ele alan en önemli teorik yaklaşım HOLLAND’ın Mesleki Tercih Modeli” dir. Holland’ın mesleki tercih modeli üç temek özelliği içerir.

1- İnsanlar farklı meslek tercihlerinde bulunmaktadır.
2- Kişilikleri ile uygun işlerde çalışanlar, uygun olmayan işlerde çalışanlara göre daha başarılı ve daha mutludurlar.
3- İnsanların doğuştan gelen kişilik farklılıkları mesleki ilgilerini belirler.

Bu noktadan hareketle Holland altı değişik kişilik tipi ve mesleki eğilimden bahsetmektedir.
1- GERÇEKÇİ: Gerçekçi kişilik yapısına sahip bireylerin mekanik ilgileri olduğu, somut işlere değer verdiği için mühendislik gibi alanlara yöneldiğinden
2- ARAŞTIRMACI: Araştırmacı yapıdaki bireyin bilim adamlığı, kimyagerlik, biyologluk vb. alanlara ilgi duyduğunu
3- SANATA EĞİLİMLİ: Sanata eğilimli olanların müzik, tiyatro, reklam, tasarım, gibi alanlara ilgi duyduğunu
4- SOSYAL: Sosyal eğilimli bireylerin, sosyal çalışma, insan kaynakları uzmanlığı ve öğretmenlik gibi alanlara yöneldiğinden
5- GİRİŞİMCİ: Girişimci kişiliğe sahip bireylerin işletme, hukuk, politika gibi alanlara ilgi duyduğunu
6- GELENEKSEL: Geleneksel yapıdaki bireylerin bankacılık, büro işleri, muhasebe gibi kurallı ve düzenli iş alanlarına yöneldikleri ileri sürmektedir.

3- Meslekleri tanıyın: Doğru meslek seçimi için bireylerin kendilerini (kişilik yapılarını) tanımalarını ile birlikte meslekler hakkında yeterli ve doğru bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Öğrenci meslek mensuplarının yaptığı başlıca faaliyetleri çalışma ortamı ve koşullarını iş bulma olanağı, mesleğin geleceği ile bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Meslekler hakkında edinilecek bu bilgileri içeren kaynaklar maalesef yeterli değildir ama bu konuda işyeri gezilerinde bulunabilirsiniz, meslek konferanslarına katılabilirsiniz, eski mezunlarla ve çalışanlarla konuşabilirsiniz size sahip oldukları iş tecrübeleri doğrultusunda yardımcı olacaklardır.

Tekrar etmek gerekirse öğrencinin doğru bir meslek seçiminde bulunabilmesi için:

- Kendini tanımalı (Kişisel özelliklerini iyi bilmeliler)
- Meslekleri ve çalışma alanlarını iyi tanımalı
- Bireysel özellikleri ile mesleğin gerektirdiği özelliklerin uyumuna dikkat edilmelidir.

Bu üç unsuru pratik bir şekilde yerine getirebilmenize yardımcı olmak amacıyla aşağıdaki gibi bir liste oluşturup kendinize uygun bir şekilde doldurmaya çalışınız.

- İstediğim Meslekler Hangileri?
- Neden İstiyorum ?
- Bu meslekte çalışabilmek için neler gerekiyor?
- Önceki sütunda yazdıklarımdan hangilerini yapabilirim?

EN İYİ MESLEK HANGİSİDİR?

Geçmişte şu anda gelecekteki en iyi meslek sizin özellik ve koşullarınıza en uygun olan sizi en çok tatmin edecek tüm yeteneklerinizi ve kapasitenizi kullanarak kendinizi gerçekleştirmenize yardımcı olacak olan meslektir. Yani size en uygun olan meslektir.

• Sevdiğiniz bir işi meslek edinirseniz, hayatta bir gün dahi olsa çalışmış olmazsınız (Konfiçyus)

• Hayatta bir gün bile çalışmadım, hepsi keyiften ibaretti. (Edison)
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Meslek Seçimi İçin Öneriler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hasan Ali GÖNCÜ Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ
İstanbul
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi21 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ'nün Makaleleri
► Meslek Seçimi Psk.Bengü TOROSLUOĞLU
► Çocuklar ve Meslek Seçimi Psk.Serap DUYGULU
► Meslek Seçimi Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyim? Psk.Aslıhan DEĞERLİ AYTOĞAN
► Çocuğunuz İçin Oyuncak Seçimi Psk.Aylin AYDEMİR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Meslek Seçimi İçin Öneriler' başlığıyla benzeşen toplam 37 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilik Ama Kiminle Mayıs 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:18
Top