2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Dil ve Konuşma Terapisi
MAKALE #18563 © Yazan Uzm.Nurgül ÇİFTÇİ | Yayın Haziran 2017 | 3,560 Okuyucu
Konuşma terapisti, öncelikle konuşma ve dil gelişimi açısından ne tip bir sorun olduğuna ve tedavi gerekip gerekmediğine veya ne tip bir tedavi gerektiğine karar verir. Ön değerlendirme sürecinde konuşma terapisi açısından önemli olan nokta, çocuğun nöromotor gelişim düzeyi, görme, işitme gibi temel duyularının ne durumda olduğudur. Bu nedenle konuşma terapisi planlanırken çocuğun nörolojik muayenesinin yapılmış, başta işitme olmak üzere diğer yetilerinin de tıbbi olarak değerlendirilmiş olması gerekir. Çocuk nörolojisi uzmanlarının yanı sıra KBB, Göz Hastalıkları uzmanları ve odyologlar da konuşma da sorunlara yol açan diğer tespitinde rol oynar. Odyologlar işitme kaybını ve bu kaybın türünü belirleyip, uygun işitme cihazlarını belirlemede KBB uzmanları ile birlikte çalışırlar ve işitmeye bağlı dil ve konuşma sorunlarında danışmanlık yaparlar. Ön değerlendirme aşamasında, terapi sürecini etkileyecek davranış sorunları da belirlenir. Dil sorunları çeşitli davranış sorunlarına (öfke krizleri ve saldırganlık dönemleri) yol açabilir veya bu tip sorunlarla birlikte olabilir. Aşırı çekingenlik ve yaşıtlarla ilişkide sorunlar da terapi sürecini etkiler. İçe dönük yapıda bir çocuk, konuşma ve/veya dil sorunu nedeniyle daha da içe dönebilir. Konuşma ve dil terapisinin başarısı çocuğun motivasyonuna fazlasıyla bağlıdır. Tüm bunlar ise psikiyatrik ve psikolojik değerlendirmeleri gerekir.
Değerlendirme aşamasından terapist kendi yönünden konuşma-dil terapisine gerek olup olmadığına ve ne tip bir terapi uygulayacağına karar verir. Konuşma terapisi süreci aileye çocuğun konuşma sorunlarının niteliğini, olası nedenleri ve evde kendi başlarına neler yapabilecekleri belirlemeyle başlar. Terapist herhangi bir etkin girişimin gerekli olup olmadığına karar verir.
Konuşma terapisine karar verilirken çocuğun aynı yaştaki diğer çocuklarla karşılaştırılması dışında, terapiye ne ölçüde yanıt vereceği gibi konular açıklığa kavuşturulmalı ve ayrıca çocuğun şu anda neyi nasıl yapabildiği ve bunun nasıl geliştirildiği de bulunmalıdır. Özel zorlukları saptanmalıdır. Çocuğun ne öğreneceği ve öğrenme stratejileri belirlenmelidir. Dil terapisine karar verilirken çocuğun dil özelliklerinin ayrıntılı bir şekilde tanınması ve dilin ayrıntılı özelliklerini belirlemeye yönelik çeşitli testlerle belgelenmesi gerekir. Bu izleme sadece aileden alınan bilgiler ve onların bu konuda doldurdukları formlarla değil çocuğun kendi başına davranırken aile ve terapi ortamında gözlenmesi, video ve bant kayıtlarının izlenmesi ile yapılır. Öte yandan çeşitli tarama, tanılama ve ayrıntılama testleri kullanılır.
Dil/konuşma sorunu olan her çocukta hemen etkin bir terapiye girişilmez. Normal işiten ama dil gelişimi gecikmiş çocuklarda konuşma terapisinin gerekliliğine karar verirken çocuğun diğer bilişsel yetilerinin düzeyini göz önünde tutmak gerekir. Ayrıca bazı çocuklarda dil/konuşma bozuklukları, azalmış veya bozulmuş jestler ya da anormal yüz ifadeleri gibi sözel-olmayan iletişim becerileri ve toplumsal biliş yetileridir. Bu nedenle hem ifade edici hem de alıcı dil alanında ciddi sorunları olsa bile sözel-olmayan iletişim becerileri görece korunmuş ya da iyi olan çocuklarda da bir süre “bekle gör” politikası izlenebilir. Hatta bazı çocuklar böyle bir yaklaşımdan daha da fazla yarar görebilirler.
Özellikle gelişimsel dil bozukluklarında veya diğer bilişsel sorunlara ikincil olarak ortaya çıkan dil sorunlarında, konuşma terapisi uygulanmasa da kendiliğinden iyileşme görülmektedir. Bu nedenle özellikle küçük çocuklar 4-12 ay gibi bir süre herhangi bir girişimde bulunmaksızın etkin bir şekilde izlenir. Bu süreç, tanının ve varsa eşlik eden ya da altta yatan bazı sorunların aydınlatılması için kullanılır. Ayrıca çocuğun dil gelişimi dışındaki dil-öncesi gelişimsel aşamalarının özellikleri belirlenir ve çocuk bu alanların herhangi biri için hazır değilse zamanın geçmesi beklenilmez ve bu doğrultuda program hazırlanır. Bu tarz bir yaklaşım, ebeveynin çocuğu yetiştirmesinde etkili olur. Eğer ailelerin çocuğun yetilerine karşı iç görüsü varsa böyle bir çocuğun büyütülmesi daha az sorunlu olarak yaşanır.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Çocuklarda Konuşma Terapisi Sümeyra ÖZTÜRK
► Geç Konuşma Terapisi Psk.Dnş.Tuncay GÜLEN
► Kekemelik ve Konuşma Terapisi Sümeyra ÖZTÜRK
► Konuşma Terapisi ve Kekemelik Pdg.Aykut AKOVA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Dil ve Konuşma Terapisi' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:13
Top