Erektil Bozukluk(Empotans)
EREKTİL BOZUKLUK (EMPOTANS)
Empotans, fiziksel ve psikolojik sebeplerden kaynaklanmaktadır. Fiziksel kısmı doktorları ilgilendirmekte olup cinsel danışmanlık için gelen danışanların ilk önce bir ürolog tarafından fiziksel ve biyolojik bulgu olup olmadığı konsültasyonu istenmektedir. Sonrasında bir bulgu yok ise empotansın psikolojik alt yapısının araştırmaya başlayabiliriz.
Empotanslı bir erkek cinsel içerikli bir ortamda uyarılıp tahrik olmasına ve sevişmek istemesine rağmen, penisi sertleşmez. Bir kısım erkek sertleşme olmadan da ejaküle (boşalma) olabilir. Erkek kaygılandığı anda ereksiyon bozulur. Cinsel davranışın kaygıya neden olan yönü her bireyde farklı farklı ortaya çıkmaktadır. Bazı erkekler ön sevişme esnasında erekte olamazken bazıları kolayca olabilir ama cinsel döngünün bir yerinde yani birleşme öncesinde, vajina içerisine giriş anında yada ilişki sırasında ereksiyonu kaybeder ve sertleşme sona erer. Bazıları cinsel ilişki sırasında sertlik kazanırken bazıları da giyinik halde iken sağlamaktadır fakat kıyafetini çıkardığında yani penis görünür olduğunda sertliği devam ettirememektedir. Bazı erkekler cinselliğe kadın yön verdiği takdirde ancak ereksiyon olabilirken, bazılarında ise kadın yön vermeye başladığında ereksiyonu devam ettiremez. Bazen yalnızca durumsal empotans da yaşanabilir. Erkek eşine öfkelenmiştir ve o günlük öfkesini empotansla göstermiştir. Gibi bir çok değişik şekilde kişiye özgü empotans yaşanmaktadır. Empotansın sebebin kişiden kişiye değişmektedir. Bunun için kişiye özgü cinsel danışmanlık yapılarak empotansı başlatan ve devam ettiren sebepleri bulmak gerekmektedir.
Empotanslı erkeklerin gelişim çağlarında cinsel uyarılma ile olumsuz olaylar arasında bağlantı olduğu da görülmüştür. Korkunun, utancın yada cinsel aktiviteden dolayı cezalandırılma beklentisinin çeşitli nedenleri olabilir. Eğer bir erkek çocuk, her mastürbasyon yapmak istediğinde babasının onu dövebileceğinden, cehenneme gideceğinden yada kendisine zarar vereceğinden korkarsa bu çocuk cinsel uyarılmanın kaygıya neden olacağını zihnine ve bedenine kodlar ve yetişkinlik yıllarında cinsel uyarılma sonrasında kaygı yaşamamak için cinsellikten bir şekilde uzak durmaya çalışır. Uzak durma yöntemlerinden biriside empotanstır.
Bazı empotanslı erkeklede ise çocukken cinselliğini dışa vurmaktan korkmayı öğrenmiştir; mutsuz bir adam, cinsellikten uzak durarak eşiyle arasındaki sorunların ortaya çıkardığı kaygının üstesinden gelmeyi öğrenir. Bazı erkeklerde ise cinsel fobiler görülmektedir. Empotanslı erkeklerin bir kısmı kadın genitallerinden, vajinal salgı yada cinsel organ kokusundan hoşlanmaz ve fobisinden dolayı empotans yaşayarak cinsellikten uzak durur.
Empotans’ın oluşmasında en çok “performans kaygısı” olarak bahsedilmektedir. “şimdi ve burada” ilkesi doğrultusunda erkek cinselliği yaşarken kaygı içerisinde kadınına zevk verdiği veya vermediği ile kafası meşgul olmaktadır. Başarılı bir seks için seksin özgürce ve spontane bir şekilde ilerlemesi gerekir; baskının ve beklentinin neden olduğu olumsuz duygular hassas bir bireyin cinsel tepkisini kolaylıkla sekteye uğratabilir. Ama bu durumun sorumlusu her zaman kadınlar değildir. Patalojik talep, erkek cinsel performansına yönelik kültürel kaynaklı, gerçekçi olmayan yüksek beklentilerden ya da sadakatin ve sevginin kanıtı olarak eşin bulunduğu seks taleplerinden de kaynaklanabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı empotans terapisinde, talepkar olmayan bir cinsel ortam oluşturmak önemli bir taktiktir. Terapist, kontrolü dışında olan fizyolojik tepkileri sergilemesi için hastanın üzerinde kaygı uyandıran baskıyı hafifletmeye çalışır. Terapist erkeğe performansını değerlendirmekten vazgeçmesini, her şeyi bir tarafa bırakarak dikkatini erotik duyumlarına odaklanmasını, eşinin klitorisini uyararak onu orgazma ulaştırmasını önerebilir. Ama hastanın istemsiz tepkilerine yönelik herhangi bir öneride bulunmaz ve çift asla beklentide ya da talepte bulunmamaları, birbirlerinin fizyolojik tepkilerini, ereksiyon ve boşalma ya da lubrikasyon ve orgazmları hakkında olumsuz yorumlarda bulunmamaları önerilir. Buradaki amaç eşi uyarma istemli bir kontrol altındadır fakat ereksiyon ve lubrikasyon ise değildir. Bunlar zaten spontan bir şekilde kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Empotansın anında etkisini gösteren bir başka nedeni ise erkeğin kendisini cinsel duygularına bırakamamasıdır. Cinsel tepkinin engelleme olmaksızın spontane bir şekilde gelişmesi için erkeğin kendisini özgür bir biçimde yaşadıklarına verebilmesi gerekir. Kendini gözlemleme, obsesif düşünceler, eşi ile aşırı derecede ilgilenme ve performansının niteliğiyle aşırı meşgul olmanın hepsi kişinin performansını etkilemektedir. Bunun için erkeğin kendisini spontan ereksiyonlara izin vermesi eşinin duyguları yerine kendi cinsel duygularına odaklanması ve anı yaşaması dediğimiz “şimdi ve burada” ilkesi ile hareket etmesi gerekmektedir.
Bir görüşmede tek başına gelen erkek eşi ile arasında herhangi bir problem olmadığını, iyi bir çift olduklarını, ikisinin de ikinci evliliklerinin olduğunu, kendisi ile eşi arasında 15 yaş fark olduğunu ve eşini yeteri kadar tatmin edemediğini, eşinin cinsellikte yarım kaldığını bahsetmiş olup kendi duyguları ve isteklerinden ziyade eşinin istekleri ve duygularına odaklandığından kendisini ikinci plana atmıştır. Burada süreçte empotans gelişmiş ve erkeğin eşinin duyguları yerine herkesin kendi duygularına odaklanmasını, herkesin kendi zevkinden mesul olarak cinsellik yaşamaları konusunda gerekli bilgilendirme ve yönlendirmelerle sekonder empotansın çözüldüğü görülmüştür.
Temel varsıyama göre cinsel ilişki esnasında oluşan kaygının erkeğin erektil tepkisini sekteye uğratmaktadır. Bundan dolayı genel hedef olarak bu kaygıyı azaltmak ya da ortaya çıkmasını engellemektir. Öncelikle erkeğin kendisine olan güvenin ortaya çıkması gerekmektedir. Sonrasında süreç daha da kolaylaşacaktır. Bu doğrultuda teşvik edici faktörleri arttırmak ve erkekte kaygıya neden olan veya arttırıcıları azaltmak gerekmektedir. Çiftlere ödev olarak tahrik edici erotik uyarılmaları arttırıcı masajlar önerilebilir. Bu yolla ereksiyon olunduğunda, güven kazanıldığında cinsel birleşmeye geçilir.
Bazı çiftlerde ise, duygularını birbirlerine sağlıklı bir şekilde yansıtamadıklarından duygu başka bir şekilde eşe yansıtılmaktadır. Bu yöntemlerden biriside eşine olan öfkesini cinsellik yaşatmayarak yani empotans ile cezalandırmayı seçmektedir. Erkek duygusunu farklı şekilde yansıtmayı çocukluk yıllarında öğrendiği için bunu farkında olmadan otomatik olarak yaptığı bilinmelidir. Erkek çocukluk yıllarında babası ile olan ilişkisinde her duygusunu ifade etmesinde cezalandırıldıysa çocuk babasına olan öfkesini de sessiz bir şekilde tepkileri ile duygularını yansıtmayı öğrenir. Yetişkinliğinde de aynı sistemi devam ettirmek ister fakat eskiden işine yarayan tepki yöntemi şimdi cinsel hayatını olumsuz olarak etkilemektedir. Öncelikle çiftlerin kendi aralarındaki yaşadıkları sorunların ele alınmasıyla eski yöntemlerin işe yaramaktan ziyade kendileri için sorun oluşturduğu gösterilmeli, sonrasında duyguların ve düşüncelerin nasıl sağlıklı yansıtılacağı terapide yaşatılması ve uygulanması gerekmektedir.
Son sözler olarak toparlarsak;
-empotansın oluşmasında nelerin sebep olduğunu işlemeye çalıştım. Çiftlere “talepkar olmadan haz vermek” yani birbirlerini sırayla okşamaları, masaj yapmaları ile cinsel hazzın karşılıklı olarak arttırılmasını sağlanmalılar. Çiftlerin ereksiyon olmayı beklememeleri ya da ereksiyon gerçekleştiğinde kaybederim endişesi duymamaları düşünceleri ile dokunmaya devam etmeleri,
-“Başarısızlık korksunu”, “Performans kaygısı” nı ortadan kaldırmak; erkek ereksiyonu kazandıktan sonra kaybettiğinde bunu tekrar kazanamayacağım, hayatımdaki son ereksiyondu, bir daha ereksiyon sağlayamayacağım diye tekrarlı düşünerek kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürürler. Ereksiyonu sağlayan tahrik edici düşünceler, görüntüler, uyarılmalar olduğundan hiçbirşey kaybedilmemiştir. Tekrar sağlamak da çifte aittir. Erkek eyvah ne yapacağım yerine eşinden de destek alarak cinsel birliktelik yaşama kaygısı içerisine girmeden zevk alıp vermeye odaklanmalıdır. Eşinin uyarmaya devam etmesi istenilerek uyarma sonucunda penis yine eski haline geleceğini erkek görecektir.
-Olumsuz düşünceleri dağıtmak; erkek ilişki esnasında kendisini gözlemleyerek olumsuz düşünceleri çokça kullanmaktadır. Bu olumsuz düşünceler yerine erkek en çok hoşlandığı cinsel fanteziye kendisi vererek devam edebilir.
-Geçici bir süre eşlerin benci olarak cinsel hazlarına odaklanmaları; erkek kadınını çok düşündüğü için “acaba zevk alıyor mu?”, “bu sorunumdan dolayı beni terk eder mi?”, “Orgazm olacak mı?” gibi bir çok düşünceyle baş başa kaldığı için kendi zevklerine odaklanmaz, olumsuz olarak etkilenir. Bu tür durumlarda erkeğe geçici bir süre bencil davranması tavsiye edilebilir. Yani çiftler kendi doyumlarının sorumluluğunu almaları gerekmektedir.
Yararlanılan kaynaklar:
-Helen Sınger KAPLAN, Yeni Cinsel Terapi Cinsel İşlev Bozukluklarının etkin Tedavisi, Ck Yayınevi, Kasım 2014
Empotans, fiziksel ve psikolojik sebeplerden kaynaklanmaktadır. Fiziksel kısmı doktorları ilgilendirmekte olup cinsel danışmanlık için gelen danışanların ilk önce bir ürolog tarafından fiziksel ve biyolojik bulgu olup olmadığı konsültasyonu istenmektedir. Sonrasında bir bulgu yok ise empotansın psikolojik alt yapısının araştırmaya başlayabiliriz.
Empotanslı bir erkek cinsel içerikli bir ortamda uyarılıp tahrik olmasına ve sevişmek istemesine rağmen, penisi sertleşmez. Bir kısım erkek sertleşme olmadan da ejaküle (boşalma) olabilir. Erkek kaygılandığı anda ereksiyon bozulur. Cinsel davranışın kaygıya neden olan yönü her bireyde farklı farklı ortaya çıkmaktadır. Bazı erkekler ön sevişme esnasında erekte olamazken bazıları kolayca olabilir ama cinsel döngünün bir yerinde yani birleşme öncesinde, vajina içerisine giriş anında yada ilişki sırasında ereksiyonu kaybeder ve sertleşme sona erer. Bazıları cinsel ilişki sırasında sertlik kazanırken bazıları da giyinik halde iken sağlamaktadır fakat kıyafetini çıkardığında yani penis görünür olduğunda sertliği devam ettirememektedir. Bazı erkekler cinselliğe kadın yön verdiği takdirde ancak ereksiyon olabilirken, bazılarında ise kadın yön vermeye başladığında ereksiyonu devam ettiremez. Bazen yalnızca durumsal empotans da yaşanabilir. Erkek eşine öfkelenmiştir ve o günlük öfkesini empotansla göstermiştir. Gibi bir çok değişik şekilde kişiye özgü empotans yaşanmaktadır. Empotansın sebebin kişiden kişiye değişmektedir. Bunun için kişiye özgü cinsel danışmanlık yapılarak empotansı başlatan ve devam ettiren sebepleri bulmak gerekmektedir.
Empotanslı erkeklerin gelişim çağlarında cinsel uyarılma ile olumsuz olaylar arasında bağlantı olduğu da görülmüştür. Korkunun, utancın yada cinsel aktiviteden dolayı cezalandırılma beklentisinin çeşitli nedenleri olabilir. Eğer bir erkek çocuk, her mastürbasyon yapmak istediğinde babasının onu dövebileceğinden, cehenneme gideceğinden yada kendisine zarar vereceğinden korkarsa bu çocuk cinsel uyarılmanın kaygıya neden olacağını zihnine ve bedenine kodlar ve yetişkinlik yıllarında cinsel uyarılma sonrasında kaygı yaşamamak için cinsellikten bir şekilde uzak durmaya çalışır. Uzak durma yöntemlerinden biriside empotanstır.
Bazı empotanslı erkeklede ise çocukken cinselliğini dışa vurmaktan korkmayı öğrenmiştir; mutsuz bir adam, cinsellikten uzak durarak eşiyle arasındaki sorunların ortaya çıkardığı kaygının üstesinden gelmeyi öğrenir. Bazı erkeklerde ise cinsel fobiler görülmektedir. Empotanslı erkeklerin bir kısmı kadın genitallerinden, vajinal salgı yada cinsel organ kokusundan hoşlanmaz ve fobisinden dolayı empotans yaşayarak cinsellikten uzak durur.
Empotans’ın oluşmasında en çok “performans kaygısı” olarak bahsedilmektedir. “şimdi ve burada” ilkesi doğrultusunda erkek cinselliği yaşarken kaygı içerisinde kadınına zevk verdiği veya vermediği ile kafası meşgul olmaktadır. Başarılı bir seks için seksin özgürce ve spontane bir şekilde ilerlemesi gerekir; baskının ve beklentinin neden olduğu olumsuz duygular hassas bir bireyin cinsel tepkisini kolaylıkla sekteye uğratabilir. Ama bu durumun sorumlusu her zaman kadınlar değildir. Patalojik talep, erkek cinsel performansına yönelik kültürel kaynaklı, gerçekçi olmayan yüksek beklentilerden ya da sadakatin ve sevginin kanıtı olarak eşin bulunduğu seks taleplerinden de kaynaklanabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı empotans terapisinde, talepkar olmayan bir cinsel ortam oluşturmak önemli bir taktiktir. Terapist, kontrolü dışında olan fizyolojik tepkileri sergilemesi için hastanın üzerinde kaygı uyandıran baskıyı hafifletmeye çalışır. Terapist erkeğe performansını değerlendirmekten vazgeçmesini, her şeyi bir tarafa bırakarak dikkatini erotik duyumlarına odaklanmasını, eşinin klitorisini uyararak onu orgazma ulaştırmasını önerebilir. Ama hastanın istemsiz tepkilerine yönelik herhangi bir öneride bulunmaz ve çift asla beklentide ya da talepte bulunmamaları, birbirlerinin fizyolojik tepkilerini, ereksiyon ve boşalma ya da lubrikasyon ve orgazmları hakkında olumsuz yorumlarda bulunmamaları önerilir. Buradaki amaç eşi uyarma istemli bir kontrol altındadır fakat ereksiyon ve lubrikasyon ise değildir. Bunlar zaten spontan bir şekilde kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Empotansın anında etkisini gösteren bir başka nedeni ise erkeğin kendisini cinsel duygularına bırakamamasıdır. Cinsel tepkinin engelleme olmaksızın spontane bir şekilde gelişmesi için erkeğin kendisini özgür bir biçimde yaşadıklarına verebilmesi gerekir. Kendini gözlemleme, obsesif düşünceler, eşi ile aşırı derecede ilgilenme ve performansının niteliğiyle aşırı meşgul olmanın hepsi kişinin performansını etkilemektedir. Bunun için erkeğin kendisini spontan ereksiyonlara izin vermesi eşinin duyguları yerine kendi cinsel duygularına odaklanması ve anı yaşaması dediğimiz “şimdi ve burada” ilkesi ile hareket etmesi gerekmektedir.
Bir görüşmede tek başına gelen erkek eşi ile arasında herhangi bir problem olmadığını, iyi bir çift olduklarını, ikisinin de ikinci evliliklerinin olduğunu, kendisi ile eşi arasında 15 yaş fark olduğunu ve eşini yeteri kadar tatmin edemediğini, eşinin cinsellikte yarım kaldığını bahsetmiş olup kendi duyguları ve isteklerinden ziyade eşinin istekleri ve duygularına odaklandığından kendisini ikinci plana atmıştır. Burada süreçte empotans gelişmiş ve erkeğin eşinin duyguları yerine herkesin kendi duygularına odaklanmasını, herkesin kendi zevkinden mesul olarak cinsellik yaşamaları konusunda gerekli bilgilendirme ve yönlendirmelerle sekonder empotansın çözüldüğü görülmüştür.
Temel varsıyama göre cinsel ilişki esnasında oluşan kaygının erkeğin erektil tepkisini sekteye uğratmaktadır. Bundan dolayı genel hedef olarak bu kaygıyı azaltmak ya da ortaya çıkmasını engellemektir. Öncelikle erkeğin kendisine olan güvenin ortaya çıkması gerekmektedir. Sonrasında süreç daha da kolaylaşacaktır. Bu doğrultuda teşvik edici faktörleri arttırmak ve erkekte kaygıya neden olan veya arttırıcıları azaltmak gerekmektedir. Çiftlere ödev olarak tahrik edici erotik uyarılmaları arttırıcı masajlar önerilebilir. Bu yolla ereksiyon olunduğunda, güven kazanıldığında cinsel birleşmeye geçilir.
Bazı çiftlerde ise, duygularını birbirlerine sağlıklı bir şekilde yansıtamadıklarından duygu başka bir şekilde eşe yansıtılmaktadır. Bu yöntemlerden biriside eşine olan öfkesini cinsellik yaşatmayarak yani empotans ile cezalandırmayı seçmektedir. Erkek duygusunu farklı şekilde yansıtmayı çocukluk yıllarında öğrendiği için bunu farkında olmadan otomatik olarak yaptığı bilinmelidir. Erkek çocukluk yıllarında babası ile olan ilişkisinde her duygusunu ifade etmesinde cezalandırıldıysa çocuk babasına olan öfkesini de sessiz bir şekilde tepkileri ile duygularını yansıtmayı öğrenir. Yetişkinliğinde de aynı sistemi devam ettirmek ister fakat eskiden işine yarayan tepki yöntemi şimdi cinsel hayatını olumsuz olarak etkilemektedir. Öncelikle çiftlerin kendi aralarındaki yaşadıkları sorunların ele alınmasıyla eski yöntemlerin işe yaramaktan ziyade kendileri için sorun oluşturduğu gösterilmeli, sonrasında duyguların ve düşüncelerin nasıl sağlıklı yansıtılacağı terapide yaşatılması ve uygulanması gerekmektedir.
Son sözler olarak toparlarsak;
-empotansın oluşmasında nelerin sebep olduğunu işlemeye çalıştım. Çiftlere “talepkar olmadan haz vermek” yani birbirlerini sırayla okşamaları, masaj yapmaları ile cinsel hazzın karşılıklı olarak arttırılmasını sağlanmalılar. Çiftlerin ereksiyon olmayı beklememeleri ya da ereksiyon gerçekleştiğinde kaybederim endişesi duymamaları düşünceleri ile dokunmaya devam etmeleri,
-“Başarısızlık korksunu”, “Performans kaygısı” nı ortadan kaldırmak; erkek ereksiyonu kazandıktan sonra kaybettiğinde bunu tekrar kazanamayacağım, hayatımdaki son ereksiyondu, bir daha ereksiyon sağlayamayacağım diye tekrarlı düşünerek kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürürler. Ereksiyonu sağlayan tahrik edici düşünceler, görüntüler, uyarılmalar olduğundan hiçbirşey kaybedilmemiştir. Tekrar sağlamak da çifte aittir. Erkek eyvah ne yapacağım yerine eşinden de destek alarak cinsel birliktelik yaşama kaygısı içerisine girmeden zevk alıp vermeye odaklanmalıdır. Eşinin uyarmaya devam etmesi istenilerek uyarma sonucunda penis yine eski haline geleceğini erkek görecektir.
-Olumsuz düşünceleri dağıtmak; erkek ilişki esnasında kendisini gözlemleyerek olumsuz düşünceleri çokça kullanmaktadır. Bu olumsuz düşünceler yerine erkek en çok hoşlandığı cinsel fanteziye kendisi vererek devam edebilir.
-Geçici bir süre eşlerin benci olarak cinsel hazlarına odaklanmaları; erkek kadınını çok düşündüğü için “acaba zevk alıyor mu?”, “bu sorunumdan dolayı beni terk eder mi?”, “Orgazm olacak mı?” gibi bir çok düşünceyle baş başa kaldığı için kendi zevklerine odaklanmaz, olumsuz olarak etkilenir. Bu tür durumlarda erkeğe geçici bir süre bencil davranması tavsiye edilebilir. Yani çiftler kendi doyumlarının sorumluluğunu almaları gerekmektedir.
Yararlanılan kaynaklar:
-Helen Sınger KAPLAN, Yeni Cinsel Terapi Cinsel İşlev Bozukluklarının etkin Tedavisi, Ck Yayınevi, Kasım 2014
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Erektil Bozukluk(Empotans)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Fatih FİDAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Fatih FİDAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
erektil bozukluk, ereksiyon sorunu, erkekte cinsel işlev bozukluğu, erkeklerde cinsel sorun, sertleşme problemi, erken boşalma
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
