2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Duyguları Tanımlamak
MAKALE #19607 © Yazan Psk.Doğancan GÖKÇE | Yayın Mayıs 2018 | 5,736 Okuyucu
İnsanlar işler yolunda giderken mutlu, kayıp yaşadıklarında üzgün, istekleri engellendiğinde öfkeli veya hayal kırıklığına uğramış ve başkalarıyla ilişki kurmaktan yoksun bırakıldıklarında kendilerini yalnız hissederler. Duygulara çoğu zaman sadece bir kişinin sözlü ifadesi veya davranışı yoluyla dolaylı olarak ulaşılabilir. Bir danışan kendisini çökkün, işe yaramaz hissedebilir; fakat sadece sözlü ya da sözsüz iletişim, fiziksel ipuçları ve dışavurumlar sayesinde psikolojik danışman bu duygu haliyle bağlantı kurabilir. Sonuç olarak, psikolojik danışman, danışanın duygularıyla çalışırken öncelikle danışanda farkındalık oluşturur. Daha sonra danışanın bu duygulara değer atfetmesini ve onları bütünleştirmesini sağlar.
Psikolojik danışma ve psikoterapi de duyguların oynadığı rol üzerindeki tartışmalar sonuca ulaşmış değildir. Bir duygunun bastırılması, bir kişinin erken yaştaki eğitimine veya kişiyi ezen ve korkutan duygunun yoğunluğuna bağlı olabilir. Genellikle erkek çocuklarına çoğunlukla zayıflık, başarısızlık ve güçsüzlükle ilgili duyguları yadsımaları öğretilir. Benzer şekilde , kız çocuklarına çoğunlukla üstünlük, kontrol, güç ve hatta zeka gibi özellikleri ilgili duyguları yadsımaları öğretilir. Mükemmeliyetçi bir çevrede yetiştirilmiş bir çocuğu düşünün. Bu çocuk çevresel talepleri içselleştirdiğinde; öyle olmasını sağlayacak becerilere sahip olmadan geliştirdiği mükemmel olma gereksinimi, çocukluğu boyunca ve yetişkinliğe ulaştığında onun aşırı korku ve duygusal zorluklar yaşamasına sebep olur. Kabul edilmemiş, hatta fark edilmemiş bu duygular güçlendiği zaman ortaya çıkan sonuç ise, bazı insanların sorunlarından kurtulma konusunda yeterince becerikli olmaması ve bu kişiler için psikolojik danışmanın uygun bir yardım aracı olmasıdır. Bireye duygusal güçlüklerden kurtulma ve yaşamdaki talepler ile daha iyi başa çıkabilme yeteneğini geliştirmek için yardım edilmesi pek çok terapötik yaklaşımın temel bir amacıdır. Psikolojik danışmanın duygusal müdahale dağarcığına en büyük katkıyı duygu yönelimli kuramlar yapmıştır. Genelde duygu yönelimli kuramlar ağırlıklı olarak duygu farkındalığının gelişimi, duyguların keşfedilmesi ve bütünleştirilmesine dayanırlar. Bu kuramlar, düşünce sürecini ve davranış örüntülerini yok saymazlar. Ancak ,düşünce örüntülerinin, inançların ve davranışların oluşturduğu duygusal bağlamı öne çıkarırlar.
Duyguları öne çıkaran yaklaşımların başında Carl Rogers’in birey merkezli terapisi önemli yer tutar. Yine Gestalt yaklaşımı da önemlidir. Duygusal müdahaleye başvurma, bir bakıma felsefi bir çelişkiye de yol açabilir. Duygusal müdahaleyi benimseyen psikolojik danışmanın, kullanılan tekniklerden ziyade danışanın kişiliğine ve psikolojik danışman ve danışan arasındaki ilişkiye vurgu yapması olasıdır. Bununla birlikte duygu odaklı psikoterapist bu süreçte bir takım müdahalelere başvurur.
Duygusal müdahaledeki temel beceriler şunlardır;
Duyguları yeniden söyleme: Danışanın ortaya koymuş olduğu bir duygunun tanımlanmasında danışanın kelimelerinin kullanılması.
Duygular Yansıtma: Danışanın ortaya koymuş olduğu bir duygunun tanımlanmasında psikoterapistin kendi kelimelerini kullanması.
Duyguları yeniden ifade etme: Danışan tarafından ortaya konulmuş birden fazla duygunun bir araya getirilmesi veya bu duygularla ilişki kurulması için psikoterapistin kendi kelimelerini kullanması.
Duygusal Müdahaleler:
Duyguları belirleme: Ortaya konulmuş veya ima edilmiş bir duygunun tanımlanmasında ve sınıflandırılmasında danışana yardım edilmesi.
Sözel olmayan ipuçlarını kullanma: Danışanın( jest, mimik) fiziksel özellikleri duygunun varlığına ilişkin ilk belirtilerdir.
Sözel İpuçları kullanma: Danışmanın konuşmaları, duygunun göstergesidir.
Duyguları ortaya çıkarmak için ekstra tekniklerde bulunmaktadır. Bunlar:
Odaklanma tekniği: Danışana duyguların bilinçli bir şekilde ortaya çıkabileceğini kabul edici bir ruh hali benimsemesine yardım etme.
Rol değişimi: Danışana başka bir kişinin bakış açısından durumu değerlendirmesine izin verme.
Boş sandalye alıştırması: Danışana içindeki kendisiyle ve başkasıyla konuşabildiği hatta tartışabildiği bir diyalog ortamı yaratma.
Saklı ben alıştırması: Danışana içindeki kendisiyle rekabet eden veya alternatif duyguları tanımasında yardım edilmesi.
Rüya çalışması: Danışanın tekrarlanan rüyaları kendisine anlamlı gelecek şekilde ifade etmesi.
Duygusal hayal kurma: Bir yaşantının duygu boyutunu araştırması için danışana yardım edilmesi.
Bütün bu duygusal müdahalelerin amaçları vardır. Bunlar; danışanın duygularını ve duygu durumlarını ifade etmelerine yardımcı olmak, duygular ve duygu durumlarını ifade etmek ve ayırabilmek, duyguları veya duygu durumları değiştirmek veya kabul etmek, bazı durumlarda duyguları ve duygu durumları denetim altında tutmak.
Kimi danışan yaşamında bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkında olarak danışmaya gelir; fakat bu durumu rahatça ifade etmeyi beceremez. Problemler veya duygular hakkında konuşmak onun için yeni bir deneyim olabilir. Bu durum özellikle sorunların hiç tartışılmadığı veya kızma, ağlama hissetme gibi komutlar ile duyguların dile getirilmesinin caydırıldığı ve yasaklandığı bir ailede veya kültürde yetişmiş bir kişi için söz konusudur. Çocuk danışan becerilerin ve duygu duyarlılığının kazanıldığı gelişim aşamasına henüz varmadığından hem ifade becerilerinden hem de duyguların dile getirilmesinin yararlı olabileceği bilincinden yoksun olabilirler.
Daha karmaşık bir aşamada, danışan duygusal tepkilerle tıka basa dolmuş bir şekilde danışmaya gelebilir. Böyle bir durumda duygusal bakımdan aşırı bir yüklenme yaşanır ve korunma tepkisi sıklıkla duyguları ayarlamak ya da duygusuzlaşmak biçiminde ortaya çıkabilir. Öte yandan kafa ve zihin karışıklığı şeklinde bir tepki de görülebilir. Böyle bir durumda danışanın yaşamakta olduğu duygu tepkilerinin çeşitlerini tanımasına, düzenlemesine ve kontrol etmesine yardımcı olunmalıdır. Bu duruma kişinin, boşanma, aile fertlerinden birisinin ölümü, yetersiz beden sağlığı ya da yaşamdaki başka bir trajedi esnasında oluşan uzun süreli duygusal bir kargaşaya maruz kaldığı zaman veya çok daha ciddi bir psikopatolojik duygu engellemesi olduğunda sıklıkla rastlanır.
Duygusal müdahalenin en karmaşık evresinde psikolojik danışman ve danışan duygu durumlarının değiştirilmesi veya bütünleştirilmesi ile ilgilenir. Bu durum değerlerin açıklaması, o zamana kadar kabul edilmeyen duyguların kabulü, geçmiş duyguların yeniden gözden geçirilmesi ve hatta benlik algılarının yeniden belirlenmesini içerebilir. Danışan kendisini ailesinden, eşinden, çocuklarından ,işinden veya mesleğinden, kültürden farklı görmeye başladığında veya bunun aksine ben kimim? Sorusuyla meşgul olduğunda bu süreç sıklıkla görülür.
Duygular bir kişinin problemleriyle bir şekilde ilişkili olduğu bilinse bile, bir duygunun yaşanması duygunun ifade edilmesine incelenmesine doğrudan yol açmaz. Bir psikolojik danışmanın üstlendiği rolün bir kısmı, hem duygunun anlamının yakalanmasını hem bu anlamın başkalarına iletmesini sağlayacak şekilde danışanın duygularını dile getirme yolları bulmasına yardımcı olmaktır. Psikolojik danışmanın görevi, ağzı sıkı bir danışanın konuşmaya başlaması için uygun koşulları hazırlamasıdır. Duyguların keşfedilmesi psikolojik danışmanın, danışanın neyi anlamaya çalıştığını kavramsallaştırması ve bu çabanın kabul edilmesini içeren sözel tepkiler serisinden daha fazlası olan bir süreçtir. Bazen de süreç danışanın kendisinin ne söylüyor göründüğüne odaklanmasına hizmet eder. Genellikle süreç, görevi yerine getirmiş olmaktan kaynaklanan doyumun paylaşılmasını içerir. Bu bir dizi davranışsal olaydan ziyade bir süreç olduğu için, psikolojik danışman her şeye rağmen danışanla kurduğu sözlü etkileşime ve sözsüz iletişime ilişkin yakından yaptığı gözlemlere güvenmelidir. Bu meta iletişim etkileşimi, danışma sürecinde psikolojik danışmanın pek çok biçimsel tepkisini içerir.
Pek çok farklı duygu çeşidi olmasına karşın, sözcüklerle veya ruh halleriyle ifade edilen duygular çoğunlukla dört zihinsel durumdan birine uyar; olumlu onaylayıcı duygular, saldırgan savunucu duygular; korku kaygı ifade eden duygular, varoluşsal duygular. Duyguyu tanımlamak için sözcüklerin ve ruh hallerinin kullanılması esnasında, sözcüklerin bazen çok daha yoğun duyguları hatta farklı duyguları maskelediğini hatırlamak önem taşır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Duyguları Tanımlamak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Doğancan GÖKÇE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Doğancan GÖKÇE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Doğancan GÖKÇE Fotoğraf
Psk.Doğancan GÖKÇE
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Doğancan GÖKÇE'nin Makaleleri
► Duyguları Yönetmek Psk.Namık ACAR
► Çocuklarla Duyguları Konuşma Psk.Beyza Nur DUMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Duyguları Tanımlamak' başlığıyla benzeşen toplam 6 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Freud ve Psikanaliz Ocak 2019
► Birey Merkezli Yaklaşım Aralık 2018
► Varoluşçu Terapi Mayıs 2018
► Psikoterapi Nedir Nisan 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:33
Top