Kişilik Tiplerine Göre Cinsellik, Cinsel Sapkınlıklar ve Kliniğe Yansımaları
Cinsellik içinde şefkat barındıran, sevgi barındıran bir şeydir. Cinselliği sadece vajen ve penisin buluşması olarak adlandırılırsa bu eyleme vurma şekli olarak değerlendirilir. (Yani içindeki sıkıntıyı, değersizliği, çatışmaları, karmaşayı çözmek için seksi kullandıkları söylenebilir. Kimi insanın eyleme vurma yöntemi aşırı yemek yeme şeklinde, kimi insanlarda adrenalin sporlarıyla uğraşma, kimisinde çok hızlı araba kullanma şeklinde bazısında ise aşırı iş koliklik şeklinde karşımıza çıkar) Daha çok diyadik (ikili ilişki) ilişkide kalmış olan kişilik yapılarının kendi içsel sıkıntılarını hafifletmeye yönelik boşalım yoludur. Cinsel sorunları temelden ele alacak olursak kişilik oluşumunun şekillenmeye başladığı 3 yaşlarına kadar inmemiz gerekir. 3 yaşlarına kadar Agresyon ve libidinal yapılar ayrı ayrı dururken; 3 yaşında bunlar birleşik bütünleşememişse kişilik tamamlanmamış demektir. O zaman bu kişilik, yarım kalmış demek demektir. Bu insanların cinsel hikayelerine baktığımızda sekste sadece hazzı yaşamak için, içindeki değersizlik, boşluk, anlamsızlık gibi kişilik özelliklerinin temel özellikleri olan karmaşayı çözmek için bir nevi endorfin salınımı için seksi kullandıklarını görürüz.
Agresyon ve libidinal yapılar birleşemeyince ilerleyen yaşlarda kişilik bozukluğu şeklinde kliniğe yansır. Kişilik bozukluğu derinleştikçe ve ağırlaştıkça seksüel yapılar gittikçe vahşileşir, kendisine uygun partnerle sadistik hal alır. Şiddetin, ağrının, aşağılamanın, işemenin, farklı seksüel davranışların, röntgenciliğin, teşhirciliğin, grup seksin olduğu bir takım alanlara doğru kayar. Ve kaydıkça da kişinin kişilik bozukluğunun derecesini tayin edersiniz. Mesela; biri ile cinsel ilişkiye girerken seyredilme arzusu, birilerini cinsel ilişkiye girerken seyrederek mastürbasyon yapma arzusu, birileri ile cinsel ilişkideyken mutlaka ona acı vermek, işkence etmek ancak bu işkence halindeyken orgazm olabilme, pedofililik, gerontofililik, zoofililik gibi bir çok sapkın davranışlar ağır kişilik bozukluklarının cinsel hayattaki yansımalarıdır. Normal ve sağlıklı insanlar bu tip seksüel eylem içerisine giremezler çünkü onların ruhsal yapıları buna asla izin vermez.
Eşi ile cinsel ilişkide tatmin olamayan, çeşitli problemler yaşayan, partner değiştiren, orgazma ulaşamayan yapılar, sapkın cinsel fantezisi olanlar fetişizm, sado mazoşist, homoseksüel v.b diyadik (ikili) ilişkilerin problemidir.
Evdeki eşine karşı hissetmiyor dışarıda hissediyorsa; eşini anne gibi görme vardır. Madonna fahişedir. The madonna anne türevidir. Şehvet dışarıdaki kadınlara karşı hissedilir. Buradaki sorun rekabete dayalı çatışma dediğimiz trianguler ilişkinin problemidir. Soruna Bakarken diyadik mi? Trianguler mi? Olduğuna bakılırarak sorun çözümlenmeye çalışılır. Erken boşalma, ereksiyon, boşalamama, isteksizlik, tahrik olamama, tiksinme v.b cinsel fonksiyonel bozukluklar olur. Sapkın cinsellikler cinselliğin tamamen ketlenmesi daha çok diyadik ilişki bozukluğu dediğimiz kişilik örgütlenmesi bozukluklarında meydana gelir; narsistik, borderline, şizoid gibi.
Kadınlarda vajinismus, arzu eksikliği, sapkın cinsellik, sapkın fanteziler yine diyadik ilişkide meydana gelebilir. Cinsel çekinme, kısmen vajinismus, ilişkiye girdiğinde bedenini hissetmeme olarak karşımıza çıkıyor.
Saldırganlık karşısında kendisini kötü hisseden birey, saldırıyı kontrol altına almak, sadist ilişkiye geçmek, sado- mazoşist ilişkiye geçmek, penetre etmek, delmek, becermek, öbürüne göstermek gibi bir takım sadistik unsurlar taşıyan, içinde sadistik fanteziler barındıran, sapkın bir takım cinselliklere yönelen içsel sistemini seksle regüle etmeye çalışır.
Bir insanının cinsel hayatını dinlediğinizde narsisitik yapılar; üstün olmak, beğenilmek, öbürünün gözünde hayranlığı almak için seks yaparlar. Seks bir araçtır. Öbürü bunu muhteşem vücudunu seyrediyor mu? Öbürü bunun muhteşem vücuduna hayran kalıyor mu? Öbürü bunun seksüel performansı karşısında tatmin olup, vay be diyor mu? Bütün derdi bu. Hayatının her yerinde egemen olan beğenilme, sevilme, üstün olma, hayran olunma duyguları sekste de aynısını amaçlar. Öbürünün hiçbir kıymeti yoktur. Partner olarak alınan karşıdaki kişinin bireysel varlığının hiçbir anlamı yoktur. Sıradaki gelsin. Dolayısıyla bir narsistin partneri sadece bir araç ve robottur. Kendisinin isteklerini aynalayan ve karşılayan bir kişidir. Narsist primitiftir, tepkileri primitiftir, duygusal bir yaşantı yapamaz, empati yapamaz. Cinsel pertnerin şu anda ne hissettiği ve ne beklediği ile ilgili duygu hissedemez. Duygu hissedemediği için de karşı tepkiyi ona uygun gerçekleştiremez. Narsistler şöyle derler “ muhteşem bir cinsellik yaşadım, harika, karşı taraf acayip memnun aramızda öyle bir coşkusal bağ oldu ki, tam birbirimizi bulduk.” Bu narsistin kafasındadır, öbür tarafta böyle bir gerçeklik yoktur.
Borderline yapı için seks; öbürünün kendisini terk etmediğininin garantisi olan, bunu test etme aracıdır. Sevgi ve paylaşım aracı değildir. Eğer seks yapabiliyorsa, öbürünü memnun edebiliyorsa, öbürüne kendisini verebiliyorsa, öbürü de bunun karşılığında terk etmeyecek ve bırakmayacaktır. Ayrışmayacaktır. Terk edilmekten duyduğu korku ve endişeden emin olmak için, yeter ki beni terk etme ve bırakma duygusunun karşılığıdır seks.
Şizoid yapılarda ise; seks nadiren ortaya çıkar. Şizoid yapılar seksüel yakınlığa gelmezler. Geldikleri zaman da eyleme vurmakla öbürünün kendisini nasıl kullandığını ve sömürdüğünü deneyimlemek ve onu kontrol altına almak için yapılan bir eylem boyutunda karşımıza çıkar.
Preödipal patolojiler dediğimiz diyadik ilişkideki patolojilerde seks kendi kişilik bozukluklarının dengeye girebilmesi ve içsel sistemlerinin daha büyük anksiyeteden korunması için aracılık eden bir roldür.
Bir seksüel sorun geldiğinde bu davranışsal etmenle ortaya çıkmış bir sorun mu? Bu bilişsel bir şema ile ortaya çıkmış sorun mu? Bu dinamik nedenselliğe bağlı patolojilerle ilgili sorun mu? Yoksa varoluşsal bir sorun mu diye bakıyoruz.
Yeni evlenmiş bir çiftin ilk gecesinde bunu bu gece başaracaksın yoksa erkek değilsin diye fısıldanan bir bilişsel şema karşısında sevdiği kızı ilk geceden zorlayarak tecavüz niteliğinde bir ilişkiye girmişse bu davranışsal öğrenmeye bağlı olarak meydana gelen bir hata ve kusurdur. Bu gibi durumlarda basamaklı bir şekilde desensitizasyon terapisi ile duyumlara odaklanan terapiyle vajinismus problemi çözülmektedir.
Düğün gecesi beraber olan partnerlerin cinsellik günahtır, pistir, ayıptır şeklindeki toplumsal yargılar içerisinde büyütülmüş olan, her türlü hazzın alınmasının günah ve haram olduğu şeklindeki bir hatalı şema ile yetiştirilmiş olan kız ve erkeğin cinselliğe girdiklerinde ve haz hissettiklerinde kendilerini ketlemeleri bilişsel bir şema kusurudur. Bunların bilgilendirilmesi, aydınlatılması ve gerekirse dini bilgilerle desteklenerek onların kafalarındaki imgelerin ve ayarların yıkılması ile ilgili terapi teknikleri uygulanmaktadır.
Kliniğe gelen bazı erkekler, eşime karşı cinsel olarak arzulu olamıyorum, yaklaşamıyorum ama dışarıda başka kadınlara gittiğimde rahatlıkla beraber olabiliyorum şeklinde anlatır ya da kadın açısından baktığımızda eşimle beraber olamıyorum ama eşim yerine bir başkasını hayal ettiğimde eşimle beraber olabiliyorum diyebiliyorlar. Bu rekabete dayalı bir sistemin, ketlenmenin olduğunu gösterir. Bunu çözmek için psikoterapi çalışması yapılması altta yatan asıl sorunların çözümlenmesi gerekmektedir.
Erol AKDAĞ
Klinik Psikolog
Agresyon ve libidinal yapılar birleşemeyince ilerleyen yaşlarda kişilik bozukluğu şeklinde kliniğe yansır. Kişilik bozukluğu derinleştikçe ve ağırlaştıkça seksüel yapılar gittikçe vahşileşir, kendisine uygun partnerle sadistik hal alır. Şiddetin, ağrının, aşağılamanın, işemenin, farklı seksüel davranışların, röntgenciliğin, teşhirciliğin, grup seksin olduğu bir takım alanlara doğru kayar. Ve kaydıkça da kişinin kişilik bozukluğunun derecesini tayin edersiniz. Mesela; biri ile cinsel ilişkiye girerken seyredilme arzusu, birilerini cinsel ilişkiye girerken seyrederek mastürbasyon yapma arzusu, birileri ile cinsel ilişkideyken mutlaka ona acı vermek, işkence etmek ancak bu işkence halindeyken orgazm olabilme, pedofililik, gerontofililik, zoofililik gibi bir çok sapkın davranışlar ağır kişilik bozukluklarının cinsel hayattaki yansımalarıdır. Normal ve sağlıklı insanlar bu tip seksüel eylem içerisine giremezler çünkü onların ruhsal yapıları buna asla izin vermez.
Eşi ile cinsel ilişkide tatmin olamayan, çeşitli problemler yaşayan, partner değiştiren, orgazma ulaşamayan yapılar, sapkın cinsel fantezisi olanlar fetişizm, sado mazoşist, homoseksüel v.b diyadik (ikili) ilişkilerin problemidir.
Evdeki eşine karşı hissetmiyor dışarıda hissediyorsa; eşini anne gibi görme vardır. Madonna fahişedir. The madonna anne türevidir. Şehvet dışarıdaki kadınlara karşı hissedilir. Buradaki sorun rekabete dayalı çatışma dediğimiz trianguler ilişkinin problemidir. Soruna Bakarken diyadik mi? Trianguler mi? Olduğuna bakılırarak sorun çözümlenmeye çalışılır. Erken boşalma, ereksiyon, boşalamama, isteksizlik, tahrik olamama, tiksinme v.b cinsel fonksiyonel bozukluklar olur. Sapkın cinsellikler cinselliğin tamamen ketlenmesi daha çok diyadik ilişki bozukluğu dediğimiz kişilik örgütlenmesi bozukluklarında meydana gelir; narsistik, borderline, şizoid gibi.
Kadınlarda vajinismus, arzu eksikliği, sapkın cinsellik, sapkın fanteziler yine diyadik ilişkide meydana gelebilir. Cinsel çekinme, kısmen vajinismus, ilişkiye girdiğinde bedenini hissetmeme olarak karşımıza çıkıyor.
Saldırganlık karşısında kendisini kötü hisseden birey, saldırıyı kontrol altına almak, sadist ilişkiye geçmek, sado- mazoşist ilişkiye geçmek, penetre etmek, delmek, becermek, öbürüne göstermek gibi bir takım sadistik unsurlar taşıyan, içinde sadistik fanteziler barındıran, sapkın bir takım cinselliklere yönelen içsel sistemini seksle regüle etmeye çalışır.
Bir insanının cinsel hayatını dinlediğinizde narsisitik yapılar; üstün olmak, beğenilmek, öbürünün gözünde hayranlığı almak için seks yaparlar. Seks bir araçtır. Öbürü bunu muhteşem vücudunu seyrediyor mu? Öbürü bunun muhteşem vücuduna hayran kalıyor mu? Öbürü bunun seksüel performansı karşısında tatmin olup, vay be diyor mu? Bütün derdi bu. Hayatının her yerinde egemen olan beğenilme, sevilme, üstün olma, hayran olunma duyguları sekste de aynısını amaçlar. Öbürünün hiçbir kıymeti yoktur. Partner olarak alınan karşıdaki kişinin bireysel varlığının hiçbir anlamı yoktur. Sıradaki gelsin. Dolayısıyla bir narsistin partneri sadece bir araç ve robottur. Kendisinin isteklerini aynalayan ve karşılayan bir kişidir. Narsist primitiftir, tepkileri primitiftir, duygusal bir yaşantı yapamaz, empati yapamaz. Cinsel pertnerin şu anda ne hissettiği ve ne beklediği ile ilgili duygu hissedemez. Duygu hissedemediği için de karşı tepkiyi ona uygun gerçekleştiremez. Narsistler şöyle derler “ muhteşem bir cinsellik yaşadım, harika, karşı taraf acayip memnun aramızda öyle bir coşkusal bağ oldu ki, tam birbirimizi bulduk.” Bu narsistin kafasındadır, öbür tarafta böyle bir gerçeklik yoktur.
Borderline yapı için seks; öbürünün kendisini terk etmediğininin garantisi olan, bunu test etme aracıdır. Sevgi ve paylaşım aracı değildir. Eğer seks yapabiliyorsa, öbürünü memnun edebiliyorsa, öbürüne kendisini verebiliyorsa, öbürü de bunun karşılığında terk etmeyecek ve bırakmayacaktır. Ayrışmayacaktır. Terk edilmekten duyduğu korku ve endişeden emin olmak için, yeter ki beni terk etme ve bırakma duygusunun karşılığıdır seks.
Şizoid yapılarda ise; seks nadiren ortaya çıkar. Şizoid yapılar seksüel yakınlığa gelmezler. Geldikleri zaman da eyleme vurmakla öbürünün kendisini nasıl kullandığını ve sömürdüğünü deneyimlemek ve onu kontrol altına almak için yapılan bir eylem boyutunda karşımıza çıkar.
Preödipal patolojiler dediğimiz diyadik ilişkideki patolojilerde seks kendi kişilik bozukluklarının dengeye girebilmesi ve içsel sistemlerinin daha büyük anksiyeteden korunması için aracılık eden bir roldür.
Bir seksüel sorun geldiğinde bu davranışsal etmenle ortaya çıkmış bir sorun mu? Bu bilişsel bir şema ile ortaya çıkmış sorun mu? Bu dinamik nedenselliğe bağlı patolojilerle ilgili sorun mu? Yoksa varoluşsal bir sorun mu diye bakıyoruz.
Yeni evlenmiş bir çiftin ilk gecesinde bunu bu gece başaracaksın yoksa erkek değilsin diye fısıldanan bir bilişsel şema karşısında sevdiği kızı ilk geceden zorlayarak tecavüz niteliğinde bir ilişkiye girmişse bu davranışsal öğrenmeye bağlı olarak meydana gelen bir hata ve kusurdur. Bu gibi durumlarda basamaklı bir şekilde desensitizasyon terapisi ile duyumlara odaklanan terapiyle vajinismus problemi çözülmektedir.
Düğün gecesi beraber olan partnerlerin cinsellik günahtır, pistir, ayıptır şeklindeki toplumsal yargılar içerisinde büyütülmüş olan, her türlü hazzın alınmasının günah ve haram olduğu şeklindeki bir hatalı şema ile yetiştirilmiş olan kız ve erkeğin cinselliğe girdiklerinde ve haz hissettiklerinde kendilerini ketlemeleri bilişsel bir şema kusurudur. Bunların bilgilendirilmesi, aydınlatılması ve gerekirse dini bilgilerle desteklenerek onların kafalarındaki imgelerin ve ayarların yıkılması ile ilgili terapi teknikleri uygulanmaktadır.
Kliniğe gelen bazı erkekler, eşime karşı cinsel olarak arzulu olamıyorum, yaklaşamıyorum ama dışarıda başka kadınlara gittiğimde rahatlıkla beraber olabiliyorum şeklinde anlatır ya da kadın açısından baktığımızda eşimle beraber olamıyorum ama eşim yerine bir başkasını hayal ettiğimde eşimle beraber olabiliyorum diyebiliyorlar. Bu rekabete dayalı bir sistemin, ketlenmenin olduğunu gösterir. Bunu çözmek için psikoterapi çalışması yapılması altta yatan asıl sorunların çözümlenmesi gerekmektedir.
Erol AKDAĞ
Klinik Psikolog
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kişilik Tiplerine Göre Cinsellik, Cinsel Sapkınlıklar ve Kliniğe Yansımaları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Erol AKDAĞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Erol AKDAĞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
41 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
