İlk Bağlanma
Sevgi nesnesi olan anneyle ilk ilişkinin anne karnında başladığı biliriz. Bebeğin 25. haftadan itibaren gelişen duyu organıdır kulakları. Bebek amniyotik sıvı içerisinde en güçlü olarak duyduğu ses anne sesidir. Anneyle iletişim kuran diğer kişiler en çok baba ve diğerleri aslında bizim annemizin karnında 27. haftada tanıştığımız kişilerdir. Anne karnında duyduğumuz bu insanların seslerine doğduktan sonra çeşitli tepkiler veririz.
Bebek anne rahminde aslında dış ortamdan izole bir ortamda değildir. Rahimde duyduğu her iç organların sesinin dış ortamda benzerleri vardır.
İlk gelişen duyumuz olan dokunma duyumuz bağlanmanın başyapıtıdır. Bu duyumuz ise ilk olarak ağız ve yanaklarda oluşacaktır.
Amniyon sıvısını günde 1 litre tüketen ana rahmindeki bebek böylece tat ve koku duygularına da sahip olur.
Anneyle babayla diğerleriyle ve beklide yıllar sonra mesafe olarak uzakta duran ilk aşkımızla kesişebileceğimiz görme duyumuz doğduğumuzda sadece 30 cm anne bebeği emzirirken ki uzaklığa kadar olacak ve annemizle ilk iletişimizin kurulması için araç olacak.
Ana rahmindeyken sevgili annemiz bizi istediğini hissettirdi. Belki de klasik eserler dinletti anlamıştık bizi seviyordu bizim için bir şeyler yapmaya çalışıyordu.
Doğar doğmaz koca bir boşlukta değildik anne göğsüne çıplak şekilde yatırmışlardı yüzüstü, annemizden ayırmayıp,bize gerekli olan mahremiyeti sağladılar adına "Birth Bonding" dedikleri yani doğumda duygusal bağlanmayı gerçekleştiren olayı yaşadık Bu bağlanma bebeği ve anneyi hem fizyolojik,hem de psikolojik olarak etkiliyor dendi işte İLK BAĞLANMA.. ve sonrasında dudaklarımıza koca bir kütlenin yaklaşmasıyla nefis tat veren o halkın meme dediği bizim yaşam kaynağı olarak algıladığımız bu şeyin bize büyük bir haz vermesi. Bu sırada gözlerimizi dimdik yukarı doğru çevirip bakarken tek eliyle bizi tutarken diğer eliyle de yanağımıza dokunuşu ve bundan sonraki karşılıklı dokunuşlar, bakışmalar, seslenişler, bağlanmanın sağlanabilmesi ilerde bireyin kendini ve başkasını olumlu görmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. İlklerin önemini biliriz hep belki ilerde derin izler bırakır işte bu izlerin olumsuz olmayıp kalıcı hasarlara yol açmaması için anne ve bebeğin bu muhteşem bağlanması dünyanın her yerinde bu şekilde yaşanmalı. Dokunmalı, hissetmeli, anlamalı, sevmeli.
Bebek anne rahminde aslında dış ortamdan izole bir ortamda değildir. Rahimde duyduğu her iç organların sesinin dış ortamda benzerleri vardır.
İlk gelişen duyumuz olan dokunma duyumuz bağlanmanın başyapıtıdır. Bu duyumuz ise ilk olarak ağız ve yanaklarda oluşacaktır.
Amniyon sıvısını günde 1 litre tüketen ana rahmindeki bebek böylece tat ve koku duygularına da sahip olur.
Anneyle babayla diğerleriyle ve beklide yıllar sonra mesafe olarak uzakta duran ilk aşkımızla kesişebileceğimiz görme duyumuz doğduğumuzda sadece 30 cm anne bebeği emzirirken ki uzaklığa kadar olacak ve annemizle ilk iletişimizin kurulması için araç olacak.
Ana rahmindeyken sevgili annemiz bizi istediğini hissettirdi. Belki de klasik eserler dinletti anlamıştık bizi seviyordu bizim için bir şeyler yapmaya çalışıyordu.
Doğar doğmaz koca bir boşlukta değildik anne göğsüne çıplak şekilde yatırmışlardı yüzüstü, annemizden ayırmayıp,bize gerekli olan mahremiyeti sağladılar adına "Birth Bonding" dedikleri yani doğumda duygusal bağlanmayı gerçekleştiren olayı yaşadık Bu bağlanma bebeği ve anneyi hem fizyolojik,hem de psikolojik olarak etkiliyor dendi işte İLK BAĞLANMA.. ve sonrasında dudaklarımıza koca bir kütlenin yaklaşmasıyla nefis tat veren o halkın meme dediği bizim yaşam kaynağı olarak algıladığımız bu şeyin bize büyük bir haz vermesi. Bu sırada gözlerimizi dimdik yukarı doğru çevirip bakarken tek eliyle bizi tutarken diğer eliyle de yanağımıza dokunuşu ve bundan sonraki karşılıklı dokunuşlar, bakışmalar, seslenişler, bağlanmanın sağlanabilmesi ilerde bireyin kendini ve başkasını olumlu görmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. İlklerin önemini biliriz hep belki ilerde derin izler bırakır işte bu izlerin olumsuz olmayıp kalıcı hasarlara yol açmaması için anne ve bebeğin bu muhteşem bağlanması dünyanın her yerinde bu şekilde yaşanmalı. Dokunmalı, hissetmeli, anlamalı, sevmeli.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.