Okula başlama hem çocuk hem de aile için yepyeni bir dünyanın başlangıcıdır. Çocuk, okul öncesi dönemin sonlarına yaklaşırken anne ve babalar çocuklarının ilkokula ne denli hazır olduğunu düşünmeye başlarlar. Bazı aileler çocuklarının ilköğretime hazır olduğuna eminken bazı aileler özellikle çocuğun doğduğu ayla ilgili olarak bazı endişeleri yaşarlar. Yılın ortasında ya da yılın sonunda doğan çocukların aileleri, çocuklarının bu önemli adımı atmaya hazır olup olmadıkları konusunda merak içindedirler.

Okula başlama, zihinsel, bedensel, duygusal ve sosyal açıdan “hazır olunuşu” gerektirir. Okula başlayan çocuğun belirli bir zihinsel olgunluğa ulaşarak sınıf içi aktivitelerde başarılı olması yeterli değildir. Çocuğun oyun dışı aktivitelerde de bedensel ve psiko-sosyal açıdan olgunlaşması gerekir. Bu sebeple çocuğun zihinsel gelişiminin yanında mutlaka duygusal ve sosyal gelişimi de dikkate alınmalıdır. Duygusal ve sosyal olarak olgunlaşamamış bir çocuk beklentileri karşılamayabilir. Ders sırasında isteksiz davranabilir. Arkadaşları tarafından gruba katılmakta zorlanabilir.

Akademik başarı yönünden iyi olan ancak sosyal açıdan geride kalan bir çocuk, anne ve babalar için daha karmaşık bir durumdur. Anne ve babalar akademik olarak iyi olan çocuğunun hazırlık sınıfında bir sene daha okumasını istemeyebilir. Önemli olan çocuğun akademik ve sosyal gelişimi arasındaki farklılıktır. Eğer bu farklılık çok fazla ise gelişimi açısından hazırlık grubunu tercih etmesi çocuğu daha mutlu edecek ve destekleyecek bir seçimdir.

Okul olgunluğu denildiğinde dikkat edilmesi gereken bir diğer konu çocuğun bedensel gelişimidir. Çocuklar için boyda yaşta çok önemlidir. Dış görünüş olarak daha ufak olan öğrenciler üzüntü duyabilir ve mutsuz olabilir.

Çocuğunuzun okul olgunluğuna ulaşıp ulaşmadığı konusunda mutlaka uzmanlardan yardım isteyin. Okulunuzda bulunan çocuğun sınıf öğretmeni, rehberlik öğretmeni sizlere en açıklayıcı bilgiyi verecek olan kişilerdir.


Anne ve baba olarak çocuğumuzun okul olgunluğuna ulaşmasına nasıl destek olabiliriz?

Çocuğunuzla kaliteli vakit geçirerek onun gelişimini olumlu anlamda desteklemenin tadına gün içerisinde her an varabilirsiniz. Örneğin;
Malzemeleri sayarak, özelliklerine göre sınıflandırarak, malzemeleri eklerken ölçüleri belirten yarım, çeyrek gibi kavramları kullanarak, boncuklarla, nohutlarla sayıların çokluk-azlık kavramlarını kullanarak, nesneleri eşleştirerek çocuklarınızın mantıksal-matematiksel gelişimlerini destekleyebilirsiniz.
Birlikte yapacağınız yemeğin tarifini çocuğunuzla paylaşıp, yüksek sesle okuyarak ona yeni kelimeler öğretebilir ve etrafta olan objeleri, kavramları zihninde canlandırmasına yardımcı olarak, resimli hikaye kitaplarını inceleyip, bir hikaye oluşturmasını isteyerek, kelime oyunlarını ve tekerlemeleri oyunlarınızda kullanarak sözel-dilsel gelişimlerini destekleyebilirsiniz.

Çocuğunuzdan sizin mimiklerinizden, sözsüz ipuçlarından yola çıkarak ne düşündüğünüzü tahmin etmesini isteyerek tahminlerde bulunmasını isteyerek, ihtiyacınız olmasa da basit konularda ondan yardım isteyerek sosyal-kişilerarası gelişimini destekleyebilirsiniz.