Hofstede isimli örgütsel kültür alanında çalışmaları olan araştırmacı kültürleri ayırırken bunlardan birini de bireyselcilik-toplulukçuluk boyutlarında inceler. Türkiye bu anlamda toplulukçuluk zemininde değerlendirilmeyle birlikte son zamanlarda bireyselci kültürün izlerine rastlamak mümkündür.
Toplulukçuluk boyutuyla da, çift ilişkilerinde, partnerlerin ebeveynlerinin ilişkiye dahil oluşu sık rastlanılan bir durumdur. Bu bağlamda, büyüklerin ilişkilerin içine dahil oluşları genel anlamda olumsuz bir tablo olarak karşımıza çıkmaktadır. İlişkisinde sıkıntı yaşayan çiftlerin öncesinde bir uzmandan yardım alması salıkverdiğimiz bir noktadadır. Diğer türlü, boşanmanın gündeme gelmesi ve bunun aile bireylerine duyurulması işleri zorlaştırabilmektedir. Çiftlerin ilişkileri ile ilgili kesin bir karar aldıktan sonra bunu ifade etmeleri yerinde olacaktır. Boşanma söylemlerinin dile gelip, sonrasında ilişkilerine gayet tatmin edici şekilde devam eden çiftler çoğunlaktadır. Dolayısıyla, boşanma söylemi bir şekilde dile geldikten sonra, kadının ebeveyni için eşi onu üzen ya da güvensiz olarak değerlendirilen bir öteki olur. Bu erkek tarafı için de geçerlidir. Bu nedenle eşlerin öncelikle kendi içlerinde konum almaları, bu süre zarfında destek alarak süreci yaşantılamalarının yardımcı olabileceğini söylenebilir.



Uzm. Psk. Aygül KAKIRMAN