2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ortaöğretim Kurumları ( Oks)-Lgs ve Öğrencilerin Başarısını ve Eğitimdeki Kaliteyi Arttırma Konusunda Görüş ve Öneriler
YAZI #60 © Yazan Psk.Halil TÜRKMEN | Yayın Ağustos 2008
“ OKS (LGS) ve Ortaöğretim Kurumlarında Başarının Arttırılması Konusunda Görülen Aksaklıklar ve Alınması Gerekli Önlemler “ konusunda; Gaziantep Özel Güney Fırat İlköğretim Okulu Müdürlüğünce hazırlanan “Rapor” aşağıda sunulmuştur.

Ülkemizdeki “Eğitim Konusundaki” sorunlardan en önemlilerinden biri, Okul Öncesi Eğitime gereken önemin verilmemesidir. Çocuk her yaşta yaşa uygun belirli beceri ve davranışları ancak bulunduğu yaşın özelliği ile doğru orantılı olarak kazanmaktadır. Bulunduğu yaşta yaş ile ilişkili olan davranış kazandırılmadığında daha sonraki yaşlarda aynı davranışın kazandırılmasında güçlükler yaşandığı gibi bulunduğu yaşa gelinceye kadar bu olumsuzluklardan kaynaklanan bir çok sorun ve sıkıntı ile baş başa kalmaktadır.” Her yaşın belirli bir özelliği ve güzelliği vardır.Önemli olan her yaşı o yaşa uygun dolu, dolu yaşamaktır.” Diyen eğitimci H. T ; her bireyin yaşı ile ilişkili olan özellikleri dolu, dolu yaşaması için gerekli ortamın oluşturulmasının önemini bu sözleri ile vurgulamaktadır.

Bu nedenle eğitimin temeli, Ön Eğitim, Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim okullarında her yaşa uygun verilen eğitimle gerçekleştirilebilir.

GENEL SORUNLAR

1. Eğitimdeki Kalitenin Arttırılması İle İlgili Sorunlar:

Ülkemizde Okul Öncesi eğitime gerekli önem verilmediği için küçük yaştan kazanılması gereken beceri, tutum ve davranışlar yeterince kazandırılamamaktadır.Bu gün ülkemizdeki okul öncesindeki öğrenci sayısı ile gelişmiş ülkelerdeki sayı arasında uçurum bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde, bırakın Okul Öncesi Eğitimi, dört ve beş yaşları kapsayan “Ön Eğitim Okullarının” sayısı her geçen gün artmaktadır.

İlköğretim Okullarının 1. Kademesinde okuma,okuduğunu yazı ile ifade etme, temel bilgi ve becerilerin, gelişim dönemlerinin özelliklerine uygun verilmesi, ikinci kademe de temel bilgi,beceri ve kültürün aktarılması göze kulağa, yaparak-yaşayarak, gözlem-deney, oyun-dramatize vb. yöntemlerle, çağdaş araç gereçlerden , kitap dışında CD,DVD, Bilgisayar,Internet vb. yaralanılarak, kazandırılmalı dır.Diğer değişle ders araç gereçleri ve öğretim yöntemleri çağdaş araç ve gereçlerle eğitim-öğretim verilerek; bilgilerin ezber yüklenmesi yerine; yaşa uygun beceri, bilgi, tutum ve davranışlar kazandırıl malıdır. Önemli olan öğrenciye bilgileri ezbere yüklemek değil, bilgiyi araştırmak, bilgiye ulaşmak için çaba göstermeyi, bilgiye ulaştıktan sonra bu bilgiden yaralanmayı, bilgiyi kullanmayı vb. öğretmek olmalıdır. Eğitim küçük yaşlarda oyun yada çizgi filimler yolu ile verilebilir. Daha çok ilgi ve dikkatini çeken çağdaş araç gereçler destekli , çağdaş eğitim-öğretim yöntem, teknik ve stratejilerle kazandırıla bilir.

Bu gün ilköğretim okullarında, ağırlıklı olarak dördüncü sınıftan itibaren öğrenciler bilgi hamalları haline getirilmek için çaba gösterilmektedir. Çünkü önlerinde eski adı ile LGS yeni adı ile OKS gibi daha iyi ve daha kaliteli okullara gitmelerini sağlayan bir sınav sistemi bulunmak tadır. Bu sınav sisteminde, ilköğretim okullarının başarısı bu sınavların sonuçları ile ölçüldüğü için öğretmenler ve veliler büyük çaba göstermekte, kuru bilgi yükleme adına; derslerdeki çabalarla kalınmamakta etütler,özel dersler ve dershaneler ikinci kademede büyük oranda artmaktadır.

Tüm bunların nedeni, velilerin çocuğumuzu nasıl daha başarılı bir liseye gönderebiliriz ? Çok iyi bir liseden ( Fen Liseleri) en iyi üniversitelere nasıl gönderebiliriz ? Endişelerinden kaynaklanmak tadır. Çünkü mevcut eğitim sisteminin yapısı gereği bu düşünceler ve endişeler kaçınılmaz hale gelmektedir.

2. Orta Öğretim Türlerindeki Yapılanmadan Kaynaklanan Nedenler:

Bu gün ülkemizde İlköğretim Sonrası Mesleki ,Mesleki-Teknik, İşe ve Hayata Hazırlayıcı Lise programlarının sayılarının illerde yeterince açılmamış olması, açılmış olsa bile bu okulların cazip hale getirilememesi vb. nedeler ile sınavla istedikleri Ortaöğretim Okullarına gidemeyen öğrenciler; ağırlıklı olarak Genel Liselere Yönelmektedirler.

Oysa İlköğretim sonunda öğrencilerin yalnız akademik başarılarını dikkate alarak ortaöğretime yöneltme yerine; Akademik başarı,ilgi, yetenek, kişilik,tutum,değerleri,öğrenme sitili vb. bireysel ayrıcalıklarına uygun Yönlendirme Kurulu kararları ile ilköğretim sonunda yada liseler dört yıla çıkarılarak, Yönlendirme Sınıfı” sonrası Ortaöğretim Programlarına yönlendirilmesi gerekmektedir.( Bu gün başta Almanya gibi bir çok Avrupa ülkesinde yönlendirme uygulanmaktadır.)

Bu şekilde öğrencilerin bir bölümü özellikle işe hayata hazırlayıcı programlar,mesleki,mesleki teknik eğitim programlarını lise düzeyinde tamamlayan öğrenciler ( Uygulamayı Fabrika, İşletme, işyerleri vb. yerlerde tamamladıktan sonra) teknisyen olarak hayata atılırlar ve ülkemizin ara gücü elamanları ihtiyacı karşılanmış olur. Bu tür liselerden mezun olan öğrenciler MYO Programlarına, alanları ile ilişkili not ortalamaları da dikkate alınarak geçişleri düzenlenir.Bu okullarda uygulama ağırlıklı ders görerek, bitiren öğrencilerin bir bölümü Tekniker olarak istihdam edilir. ( İstihdam: Her ilin koşullarına uygun ve her sektördeki ihtiyaçları belirlenerek, belirli normları yakalayan öğrencilerin ihtiyaç kadarı istihdam edilmeli ve kontenjanlar buna göre belirlenmelidir.) Ayrıca belirli norm ve kriterleri yakalayan öğrencilerin alanları ile ilişkili Lisans Programlarına ( İhtiyaca uygun kontenjan verilerek.) geçişleri düzenlenerek; bu okullardan mezun olanlar istihdam edildiği ve bu okulları cazip hale getirici düzenlemeler yapıldığı oranda; bu programlara yönlendirilen öğrencilerin sayısı artacaktır. ( Yönlendirmede bireysel ayrıcalıkları belirlenen öğrencilere çeşitli alternatif programlar önerilmeli, öğrenci bireysel ayrıcalıklarına uygun olan, bu alternatif programlardan istediğine kaydını yaptırabilmelidir.)

Tüm bu sorunlar çözülmediği sürece Mesleki,Mesleki-Teknik ve İşe ve Hayata Hazırlayıcı Programlara yönelme olmayacak, ek puan, katsayı, sınav sisteminde düzenleme vb. objektif olmayan düzenlemeler sonucu değiştirmeyecek, öğrenci sayısı arttıkça sorunlar artacaktır. Öğrenciler ve veliler LGS sınavları uğruna aşağıdaki arayışlardan birini veya bir kaçını çözüm yolu olarak göreceklerdir.Bu durum her geçen gün eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldıracaktır.

a) Özel Derslere Yönelme Çabası,
b) Özel Dershanelere Yönelme Çabası,

İlköğretimdeki Öğrenci sayısı ile Fen, Anadolu ve Yabancı Dil Ağırlıklı Liselerin kontenjanları arasında her geçen yıl artan uçurum ( Diğer değişle arzın az, talebin çok fazla olması) her yıl bu sonucun endişesini yaşayan veliler ve öğrenciler; LGS maratonunda yarıştığı kesim içinde başarılı olabilmek için Özel Ders almayı yada Dershaneye gitmeyi tercih etmektedirler. Bu durum öğrencilere kaldıramayacak ları kadar büyük yük ve sorumluluklar yüklediği için Ergenlik Döneminde bir çok psikolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Özel Okullar, haftada 30 saat yerine en az 40 saat Ders Programı, Kurs,Etüt, LGS Deneme Sınavı, CD,DVD, Bilgisayar, Internet vb. çalışmalara ağırlık verdikleri oranda öğrenciler Özel Derse ihtiyaç duymamaktadır. Devlet Okulları, mevcut müfredat programını “Sınıf Seviyesine” uygun olarak yürüttüğü için üstün başarılı ve vasat dediğimiz başarısız öğrenciler bu derslerden istenilen seviyede yaralanamamaktadırlar.

Tüm bu ve bunun gibi olumsuzluklar öğrencilerin yetersiz olduğu derlerde ve konularda Özel Ders almaya yada dershaneye gitmeye itmektedir.

. Yukarıda sayılan nedenlerle, öğrencilerin LGS ( OKS)’ ye hazırlanması için her türlü koşulun oluşturulduğu oranda öğrenci özel yada ek ders almayı düşünmemekte, LGS’ ye hazırlık için koşulların oluşmadığı okullarda ise sınavı başarmaya yönelik ek çalışmaları tercih etme eğilimi artmaktadır.

Özel Okullarda, müfredat programlarının dışında ek ders saatleri uygulanarak, her sınıfta LGS’ye yönelik Çalışmalar ve Boş zamanların yararlı etkinlik ve aktivitelerle olumlu değerlendirilmesine yer verilmektedir.

Yukarıda belirtildiği gibi öğrenci başarısını ve eğitimde kaliteyi attırmak için yukarıda belirtilen önlemlerin alınması ve mutlaka Eğitim Sistemimizin yönlendirici bir yapıya sahip olması ile Mesleki ve Mesleki teknik Eğitime, İşe Hayata Hazırlayıcı Programlara ülkemizde yeterince önem verilmesi. Durumunda bu sorunların büyük bölümü ortadan kalkacaktır.

Tüm bu nedenlerle ya gayri milli hasıladan, eğitime ayrılan pay arttırılmalı yada özel sektör, sanayici, işadamları, aynı sektördeki birliklerin, kendi ara gücü elamanlarını( Teknisyen,Tekniker) yetiştirecek leri okulları kendi öz kaynakları ile açmalarını teşvik edici; devletin ve yerel yönetimlerin destekleyici ve kolaylıkları arttırıcı vb. yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Şayet ülkemiz eğitimini öğretim ağırlıklı yapıdan kurtararak, kaliteli bir eğitim-öğretim hedefliyorsak, ilköğretim okullarındaki tüm öğrencilerin (LGS ile yerleştirilemeyen) Genel Liselere yönlendirilerek; oradan üniversitelerin Lisan Programlarına yönelmesi anlayışını bırakmamız; Mesleki,Mesleki teknik, İşe ve Hayata Hazırlayıcı Programlara illerin koşullarına uygun ağırlık verilmeli ve bu okulları cazip hale getirici düzenlemelerin acilen yapılması gerekmektedir.

Dolayısı ile asıl çözüm; Yönlendirmededir.

Yönlendirme denildiği zaman ilköğretim sonunda yada lise öncesi “Yönlendirme Sınıflarında” öğrencilerin yalnız derlerdeki akademik başarıları değil,ilgileri,yetenekleri,değerleri,kişilikleri vb. bireysel ayrıcalıkları dikkate alınarak yapılan yönlendirme anlaşılmaktadır. “Yönlendirme Kurulu”

Ağırlıklı olarak illerin koşullarına ve ihtiyaçlarına uygun Mesleki,Mesleki ve Teknik Liselere, bireysel ayrıcalıkları uygun olan öğrencilerin yönlendirilerek, bunların yalnız MYO değil, belirlenen kriterlerde başarılı olan öğrencilerin Üniversitelerin Lisans programlarına yönlendirilmesi ile süreç içinde Mesleki-Mesleki Teknik Eğitime yönelen öğrenci sayısı ortaöğretim öğrencilerinin % 50-60’ ına ulaştığında tüm bu sorunlar kendiliğinden ortadan kalkacaktır.Bu yönlendirmenin gerçekleşmesi için bu okulları cazip hale getirici önlemler alınabilir.Askerlik,istihdam, iş kurma vb. kolaylaştırıcı önlemler alınabilir.

Ayrıca, ildeki Üniversitelerin, Valilik-Milli Eğitim Müdürlüğünün, Belediyelerin öncülüğünde, İşveren,Sanayi ve Ticaret Odaları, Sendikalar, Dernekler vb. Sivil Toplum Örgütleri bilinçlendirile rek,devletin ve yerel yönetimlerin desteği ile Özel Mesleki., Mesleki Teknik Eğitim Liseleri yada Özel MYO açmaları özendirilmelidir. Bu okullarda yetişen ara gücü ve kalifiye elemanlarını ihtiyaca göre istihdam etmeleri sağlanmalıdır.( Teknisyen, Tekniker)

İLİMİZDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR

İlimiz Güneydoğudaki Sanayileşmenin Merkezinde yer almaktadır. Bu nedenle doğudan göç alan iller arasında yer almaktadır.Bu nedenle her geçen gün ilimizdeki eğitimin kalitesi olumsuz etkilenmektedir.

İlimizdeki İş adamları ve Sanayiciler Eğitime yapılan yatırımın okul açmakla bağdaştırmakta, kendi fabrika ve işletmelerinde çalışacak ara elamanların yetiştirilmesini sağlayıcı Mesleki-Mesleki teknik Eğitim Okullarına yatırım yapmayı düşünmemektedirler. Oysa eğitim kurumları gerçekten kar getiren kurumlar değillerdir ve olamazlar.Ancak kısa vadede yapılan bu hesaplar, uzun vadeli yatırımlar olarak düşünüldüğünde dolaylı olarak bu okullardan yetiştirilen ve uygulamaları işletme ve fabrikalarda yaparak,yetişen kalifiye ara elemanlar; teknisyen ve teknikerler daha kaliteli ürün yetiştirerek işletmelerinin gelişmesine katkı sağlayacaklardır.


ÖNERİLER VE ÇÖZÜM YOLLARI

1. Kısa ve orta vadede, İlköğretim sonunda; Mesleki, Mesleki Teknik Eğitime uygun Liselerin ve Programlarının sayısı arttırılabilir.Uzun vadede illerin yapılarına ve ihtiyaçlarına uygun Mesleki Teknik Eğitim Okullarının özel sektörün öncülüğü ile arttırılması.

2. Şu andaki açığı, Özel Dersler ve Özel dershaneler kapatıyor gibi görülse de; Mesleki, Mesleki-Teknik Eğitim Liseleri ve MYO ‘ nun sayısı arttırıldığı, Üniversite kontenjanları ile Lise kontenjanları arasında uçurum kapatıldığı oranda özel ders ve dershaneler ihtiyaç duyulmayacaktır. Bu ve benzeri düzenlemeler İlköğretimdeki ve buna bağlı lise ve üniversitelerdeki eğitimin kalitesi artacaktır.

3. Öğretmenlerimizin kalitesinin arttırılması ve öğretmen yetiştiren kurumlardan kaliteli eğitimciler yetişmesi için liselerden başlanarak “Eğitim Programlarının” açılması gerekmektedir.

4. Eğitim Programlarına alınan öğrencilerin öğrenimi süresince aldıkları derslerdeki başarı durumu dikkate alınarak; Eğitim Fakültelerine yönlendirilmeleri kaliteli öğretmenlerin yetişmesine katkı sağlayacaktır.

5. Öğrencileri LGS ‘ye Hazırlama, dersleri Görsel ve Çağdaş Araçlarla işleme, Boş zamanlarını yaralı ve verimli geçirme, Etütler, Kurlar, Deneme Sınavları, Mesleklerin ve Ortaöğretim Programlarının Tanıtımı ve Tercihler vb. konularda çalışmalar ve rehberlik yapılarak; öğrenci bilinçlendirilerek, eğitimin kalitesi arttırılabilir. Devlet okullarında bu koşulları oluşturmanın güçlükleri ortadadır.

6. Mesleki –Mesleki ve Teknik Eğitim Okullarını İllerdeki sanayi ve Ticaret Odaları, dernekler, sendikalar vb. Sivil Toplum Örgütü, İşveren, Sanayici vb. şahısların açmasını kolaylaştırıcı yasal düzenlemeler ve kolaylıklar sağlanarak; Bu tür okullara yatırım yapmaları teşvik edilmeli ve uzun vadede sağlayacağı yaralar konusunda, özel teşebbüs bilinçlendirilmelidirler. Bu şekilde ihtiyaca uygun sayıda belirlenerek, ilgili programlara alınan öğürenciler; ( Mesleki,Mesleki Teknik Eğitim Lisesi, Meslek Yüksek Okulu) Bu öğrenciler, uygulamayı işletme ve Fabrikalarda yapacakları için kaliteli bir eğitim alarak yetişeceklerdir.Ayrıca istihdam edilecekleri için bu okullar cazip hale gelmiş olacaktır.
Halil TÜRKMEN


Not. AYNI Rapor Milli Eğitim Müdürlüğüne de gönderilmiştir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Halil TÜRKMEN'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Ortaöğretim Kurumları ( Oks)-Lgs ve Öğrencilerin Başarısını ve Eğitimdeki Kaliteyi Arttırma Konusunda Görüş ve Öneriler' başlığıyla benzeşen toplam 48 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:09
Top