Kalp ve Damar Hastalıkları Ndan Korunmak İçin:
Göbeklenmenin ve bel çevresi genişlemesinin temel nedeninin metabolik olduğunu biliyoruz. İnsulin direnci de en önemli hazırlayıcı faktör. Yanlış beslenme alışkanlıklarımız, tembelleşen yaşamımız bu metabolik kusuru hızlandırıyor.
Eğer bel çevreniz genişse (kadınsanız 88, erkekseniz 102 cm.den fazlaysa),
iyi kolesterolünüz HDL 40 ın altında,
trigliseridiniz 250 nin üstünde,
açlık şekeriniz 100 ün üstünde,
kan basıncınız tekrarlanan ölçümlerde 135/85 ten yüksek ise
birşeyler yapma zamanı gelmiş demektir.
Metabolik sendromlu kişilerde çok erken yaşlarda kalp krizi geçirme,
hatta inme-felç gibi diğer damar hastalıkları ile karşılaşma olasılığı yükseliyor.
Ayrıca kanser riskinin arttığı da (prostat, meme ve kolon kanseri) biliniyor.
Uyku apnesi, libido azalması, bellek sorunları sıklaşır. Karaciğer yağlanması da
bu sendromun en önemli işaretlerinden biri.
Öyleyse:
-Aktif, hareketli bir yaşam sürdürmeye çabalamalıyız. Fırsat buldukça ve fırsat yarattıkça yürümeliyiz, hergün için 10 bin adım hedefimize ulaşabilmek için gerekirse dolmuştan, metrodan birkaç durak önce inip yürüyebiliriz, asansör yerine merdiven kullanabiliriz, bakkala-markete kendimiz gidebiliriz, eve servis numaralarını unutabiliriz, futbol seyretmek yerine oynayabiliriz, basketbolu deneyebiliriz, tenise başlayabiliriz, haftanın bir gününü yüzmeye ayırabiliriz.
Sabah sporu kıvamında olmasa da sabah hareketleri ile güne başlamak, karın ve bel kaslarımızı güçlendirmeye başlamak, hem bizim güne daha mutlu başlamamızı sağlayabilir hem de bizi bel ağrısı hatta bel fıtığından da koruyabilir. Zaman içinde yaptığımız sporun zamanını, hızını, çeşitliliğini artırabiliriz.
-Yanlış yaşam tarzı alışkanlıklarımıza (özellikle sigara) çeki düzen vermeliyiz.
-Beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Her öğüne salatayla başlayabiliriz, roka, maydanoz, domates, biber, vb. vazgeçilmezlerimiz olabilir. Balık ve beyaz ete mutlak öncelik tanımalıyız. Yemek yaparken katı yağlardan ve kızartmalardan uzak durabiliriz, haşlama, fırında veya ızgara başlıca yemek hazırlama yöntemlerimiz ve tercihlerimiz olabilir. Hergün araöğünlerimizde
akıllı besin olarak adlandırılan, doğanın-toprağın bizlere armağanı olan ve bedenimizin günlük gereksinimlerini bizden çok daha iyi bilen ve karşılayabilen çeşit çeşit meyvelerimize yer verebiliriz. Akşam yemeklerini oldukça hafifletebilir, hatta araöğün düzeyine indirebiliriz.
-İnançlı, güçlü, keyifli biri olmaya ve öyle kalmaya çabalamak da önemli.
Yaşam çorbası içine her sabah birer tutam huzur, coşku, sevinç, keyif, heyecan ve ümit katmalı; daha yavaş yemeye, konuşmaya, yaşamı daha çok paylaşmaya bakmalı, yaşamda elimize iyi kartlar gelmediğinde, mevcut kartlarla yetinmeyi bilmeli, beklemeli, ''Bu da geçer'' diyebilmeli.
Daha çok sevmenin, daha çok hoş görmenin; yaşam enerjisi üretmenin
en kolay yolu olduğunu da sık sık hatırlamalı.
Eğer bel çevreniz genişse (kadınsanız 88, erkekseniz 102 cm.den fazlaysa),
iyi kolesterolünüz HDL 40 ın altında,
trigliseridiniz 250 nin üstünde,
açlık şekeriniz 100 ün üstünde,
kan basıncınız tekrarlanan ölçümlerde 135/85 ten yüksek ise
birşeyler yapma zamanı gelmiş demektir.
Metabolik sendromlu kişilerde çok erken yaşlarda kalp krizi geçirme,
hatta inme-felç gibi diğer damar hastalıkları ile karşılaşma olasılığı yükseliyor.
Ayrıca kanser riskinin arttığı da (prostat, meme ve kolon kanseri) biliniyor.
Uyku apnesi, libido azalması, bellek sorunları sıklaşır. Karaciğer yağlanması da
bu sendromun en önemli işaretlerinden biri.
Öyleyse:
-Aktif, hareketli bir yaşam sürdürmeye çabalamalıyız. Fırsat buldukça ve fırsat yarattıkça yürümeliyiz, hergün için 10 bin adım hedefimize ulaşabilmek için gerekirse dolmuştan, metrodan birkaç durak önce inip yürüyebiliriz, asansör yerine merdiven kullanabiliriz, bakkala-markete kendimiz gidebiliriz, eve servis numaralarını unutabiliriz, futbol seyretmek yerine oynayabiliriz, basketbolu deneyebiliriz, tenise başlayabiliriz, haftanın bir gününü yüzmeye ayırabiliriz.
Sabah sporu kıvamında olmasa da sabah hareketleri ile güne başlamak, karın ve bel kaslarımızı güçlendirmeye başlamak, hem bizim güne daha mutlu başlamamızı sağlayabilir hem de bizi bel ağrısı hatta bel fıtığından da koruyabilir. Zaman içinde yaptığımız sporun zamanını, hızını, çeşitliliğini artırabiliriz.
-Yanlış yaşam tarzı alışkanlıklarımıza (özellikle sigara) çeki düzen vermeliyiz.
-Beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Her öğüne salatayla başlayabiliriz, roka, maydanoz, domates, biber, vb. vazgeçilmezlerimiz olabilir. Balık ve beyaz ete mutlak öncelik tanımalıyız. Yemek yaparken katı yağlardan ve kızartmalardan uzak durabiliriz, haşlama, fırında veya ızgara başlıca yemek hazırlama yöntemlerimiz ve tercihlerimiz olabilir. Hergün araöğünlerimizde
akıllı besin olarak adlandırılan, doğanın-toprağın bizlere armağanı olan ve bedenimizin günlük gereksinimlerini bizden çok daha iyi bilen ve karşılayabilen çeşit çeşit meyvelerimize yer verebiliriz. Akşam yemeklerini oldukça hafifletebilir, hatta araöğün düzeyine indirebiliriz.
-İnançlı, güçlü, keyifli biri olmaya ve öyle kalmaya çabalamak da önemli.
Yaşam çorbası içine her sabah birer tutam huzur, coşku, sevinç, keyif, heyecan ve ümit katmalı; daha yavaş yemeye, konuşmaya, yaşamı daha çok paylaşmaya bakmalı, yaşamda elimize iyi kartlar gelmediğinde, mevcut kartlarla yetinmeyi bilmeli, beklemeli, ''Bu da geçer'' diyebilmeli.
Daha çok sevmenin, daha çok hoş görmenin; yaşam enerjisi üretmenin
en kolay yolu olduğunu da sık sık hatırlamalı.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.