Başkalarını İncitenin Kendisi de Güvende Değildir!...
İnsan kırılgan bir varlık..
Zaman akıp giderken coşkun bir nehir gibi üzerimizden, boğulduğumuzu hissediyoruz çoğu zaman..
Cemal Süreya’nın;
“Nasıl bir his biliyor musun?
Oda çok geniş ama sığamıyorsun, bak kapı orada ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun…” dediği yer neresiyse orada sıkışıp kalıyoruz…
Bizi kabımıza sığdıramayan, kendimizi hapsettiğimiz içimizden çıkaramayan, bize nefes aldıramayan o çözülme/ dağılma, o kaybolma duygusu ile nasıl baş edebileceğiz?..
Yaşadığımızı sandığımız hayat kocaman bir kaostan ibaret.. Karmaşa sarmış tüm benliğimizi..
Yaşamın zorlukları ile baş edebilmenin çözümünü; “En iyi savunma saldırmaktır..” ilkesinden yola çıkarak çözümlemeye çalışanlar beni hiçbir zaman anlamayacaklar biliyorum..
Etrafındaki her yere ve her şeye çamur atanlar, “Tencere dibin kara, seninki benden kara..” diyenler… Her zaman ve her mekanda olumsuzlukları ön plana çıkarıp kendilerini aklamaya çalışanlar.. En basit ifadeyle “Yansıtma” savunma mekanizmasını kullanarak incinmiş ruhlarını bir nebzecik rahatlatma uğraşısı içerisindeler…
Başkalarını incitenin kendisi de güvende değildir oysa..
Ne kolay değil mi kalp kırmak?.. Dedi-kodu yapmak, sosyal medya trolleri ile hedefinizdeki bir insanın onurunu, şahsiyetini, izzet-i nefsini rencide etmek…
Bütün bu çirkinliklerin bir bumerang gibi dönüp dolaşıp size döneceğini bilmeden üstelik…
Acımasızca yargılayıp insafsızca infaz edilen sayısız insan..
Kimileri klavye başına geçince korkusuz cengaverlere dönüşüyor.. Kimileri kuytu bir tenhalık görse içindeki pislikleri kusmaktan imtina göstermiyor…
Herkes bir başkasının mahvı ile iyileşebileceğini sanıyor…
Ama öyle değil tabi ki..
Başkalarını incitenin kendisi de güvende değildir… Olmayacaktır da…
2019’dan 2020 yılına girerken “incinen” olmayı göze alarak, incitmemeyi, kırmamayı, patavatsızca atıp-tutmamayı öğrenebilseydik keşke..
Hayat o zaman daha yaşanılabilir olurdu belki..
Bir yıldan ötekine geçerken, tükenen sadece takvim yaprakları değil elbette.. İnsanlar da tükeniyor, kırıldıkça, incindikçe…
Sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum herkese… Saygının ve sevginin egemen olduğu bir dünyada tüm güzellikler sizlerle olsun…
Sağlıcakla kalın Efendim…
Zaman akıp giderken coşkun bir nehir gibi üzerimizden, boğulduğumuzu hissediyoruz çoğu zaman..
Cemal Süreya’nın;
“Nasıl bir his biliyor musun?
Oda çok geniş ama sığamıyorsun, bak kapı orada ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun…” dediği yer neresiyse orada sıkışıp kalıyoruz…
Bizi kabımıza sığdıramayan, kendimizi hapsettiğimiz içimizden çıkaramayan, bize nefes aldıramayan o çözülme/ dağılma, o kaybolma duygusu ile nasıl baş edebileceğiz?..
Yaşadığımızı sandığımız hayat kocaman bir kaostan ibaret.. Karmaşa sarmış tüm benliğimizi..
Yaşamın zorlukları ile baş edebilmenin çözümünü; “En iyi savunma saldırmaktır..” ilkesinden yola çıkarak çözümlemeye çalışanlar beni hiçbir zaman anlamayacaklar biliyorum..
Etrafındaki her yere ve her şeye çamur atanlar, “Tencere dibin kara, seninki benden kara..” diyenler… Her zaman ve her mekanda olumsuzlukları ön plana çıkarıp kendilerini aklamaya çalışanlar.. En basit ifadeyle “Yansıtma” savunma mekanizmasını kullanarak incinmiş ruhlarını bir nebzecik rahatlatma uğraşısı içerisindeler…
Başkalarını incitenin kendisi de güvende değildir oysa..
Ne kolay değil mi kalp kırmak?.. Dedi-kodu yapmak, sosyal medya trolleri ile hedefinizdeki bir insanın onurunu, şahsiyetini, izzet-i nefsini rencide etmek…
Bütün bu çirkinliklerin bir bumerang gibi dönüp dolaşıp size döneceğini bilmeden üstelik…
Acımasızca yargılayıp insafsızca infaz edilen sayısız insan..
Kimileri klavye başına geçince korkusuz cengaverlere dönüşüyor.. Kimileri kuytu bir tenhalık görse içindeki pislikleri kusmaktan imtina göstermiyor…
Herkes bir başkasının mahvı ile iyileşebileceğini sanıyor…
Ama öyle değil tabi ki..
Başkalarını incitenin kendisi de güvende değildir… Olmayacaktır da…
2019’dan 2020 yılına girerken “incinen” olmayı göze alarak, incitmemeyi, kırmamayı, patavatsızca atıp-tutmamayı öğrenebilseydik keşke..
Hayat o zaman daha yaşanılabilir olurdu belki..
Bir yıldan ötekine geçerken, tükenen sadece takvim yaprakları değil elbette.. İnsanlar da tükeniyor, kırıldıkça, incindikçe…
Sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum herkese… Saygının ve sevginin egemen olduğu bir dünyada tüm güzellikler sizlerle olsun…
Sağlıcakla kalın Efendim…
29 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
